+2
Eda özel bi lisede okuyordu ve dersaneye gitme ihtiyacı hissetmemişti. O yüzden hafta sonları boştu. Benim içinse öss stresi neredeyse yok gibiydi zaten. O hayatımda yokken de pek fazla takmıyordum okulu, dersaneyi, dersi falan. Kız annesini her şeye rağmen seviyordu fakat onun yanına gitmeyi pek istemiyodu çünkü annesinin kocasına çok büyük bir öfke ve nefret duyuyordu. Bu da annesinin yanına gitmek istememesine sebep oluyordu.
Hafta sonları kimi zaman annesine ders çalışmam gerek bahanesi ile gitmiyor ve bütün gün birlikte geziyorduk. Yine bir gün birlikteyken, edaya olan hislerimi açıkça söyledim. Bu güldü ilk önce. Tamam dedim kusura bakma, hata ettim söylemekle dedim. Bu ben öyle deyince sustu, ama gülmemek için zor tutuyor kendini. Sinirlendim bi anda ve kalktım masadan tam çıkıyorum arkadan seslendi bana. Dur dedi, ne yapıyorsun, bende seni seviyorum *** dedi
Acaba diyorum hala benimle dalgamı geçiyor. Bu tuttu elimi ama hiç konuşmuyor. Bende konuşmadım. Yaklaşık yarım saat tek kelime etmeden, ellerimiz birbirine, gözlerimiz birbirine kenetlendi.
Sessizliği yine ben bozdum, dayanamadım. Hadi sinemaya gidelim dedim ne alakaysa. Gittik bi sinemaya, tam 5 dk sonra başlayacak bi film vardı. Maksat zaten film izlemek değilya, sırf laf olsun diye söylemiştim. Film van helsing mi neydi, vampir filmi. Bu bi korkuyor ama filmde. Kolumu kıracak sanki tekrar nasıl sıkıyor. Film ara verdi, bu bana sende anca böyle film seçersin dedi. Benim şarteller attı. Hadi gidiyoz dedim. Ya şaka yaptım dedi. Dinlemedim ben çıktık. Yolda başladı ağlamaya. dayanamadım sildim göz yaş velarını. Bu nasıl ağlıyor ama. Seni seviyorum ben diyor. Sadece şaka yapmak istemiştim, cafede gülmemin sebebi ise mutluluktandı dedi. Nasıl utandım kendimden. Ama nerden anlayabilirdimki yani bende.