baküye indik biraz gezdirdi beni lalezar baküde çok süper memleketin varmış dedim ankara daha güzel dedi ordan taksiye bindik oğuz şehrine gittik biraz köy gibi bir şehirdi nüfusu filan kalabalık bir şehir değildi yani bizim bayburttan bile küçük bir yerdi gittik bi köy evi gibi bir yerdi dedesini görünce koşup elini öptü bende arkadan valizle geldiğimden gidip elini öptüm dedesi içeri buyur etti müstakil evdi tavuklar ördekler koyunlar vardı adam emekli olunca göçmüş oraya konuştuk biraz lalezar anlattı evlendim filan dedi bana sordu nerelisin diye ankaralıyım dedim haa gardaşız ozaman dedi biraz yaşlı birisi ama zeka filan bizden sağlamdır kafası babannem nerde dedi dedesine lalezar babannesi amcası gile gidip gelecekmiş yanıtı verdi bekledik ev çok güzeldi ankara ve iç anandolu yöresi bilir kerbini ev kerbintendi aklıma hasköydeki gece kondumuz geldi aynı yapıdaydı orada babannesi amcasıyla geldi ellerini öpüp tanışdım amcasıyla dışarda sohbet ettik sigara ikram ettim aldı yaktık içtik hayvancılıkla uğraşıyor sanıyordum adamın şirketi varmış gıda üzerine bende iyi filan derken yengesi amca oğlu geldi tanıştık amca oğlu benim yanıma geldi enişte aşşağı enişte yukarı dedesi türkiyeden kız bulalım dedi bende olur dedim amk bilse kaprisleri kabul etmezdi bile dışarı çıktık kuzeniyle gezindik biraz kahve gibi yer vardı dedesi beni görünce gel işareti yaptı gittik övündü benimle ankaralı damadım diye millet gerçekten samimi olarak ilgilendi benimle sigara ikram eden işte yemek yiyelim diye misafir etmek isteyen çok tu akşama kadar kahvede oturduk çok güzel çayları vardı adamların marka sordum dağdan toplanan bitki çayı dedi kuzene dedim gidelim toplayalım evde var ben getiririm sana kurusunu dedi aldı geldi sarı bi ot ama çok güzel kokuyordu dedeyle eve gittik lalezara verdim poşeti güldü bana evde tv yoktu radyo vardı radyoyu açtı dedeyle babanne haberleri dinlediler lalezar yatacağımız yatağı gösterince peri giben sadık gibi oldum zıpladım yerimde amk yer yatağında yatıcaktık özlemiştim bile