/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    0
    Part 33

    Telefon çalıyor, açmıyorum...
    Arayan Sema...

    Telefon çalmaya devam ediyor, ben cevap vermiyorum...

    Çıkıyorum evden, telefon çalmaya devam ediyor, acı acı çalıyor...

    Zaman geçmiş olanların üzerinden. Farkına varmıyorum, hesap vakti gelmiş, telefon çalıyor, ben açmıyorum...

    Kendimi karanlığın en dibine gömmek için yola koyuluyorum...

    Karanlık yol, içimdeki ses suskun, hislerim durgun ve beynim tamamen yorgun.

    Sahile varıyorum, karanlığın dibine doğru yol alıyorum. Tam denizin dibindeyim şimdi, boğazın buz gibi rüzgarı yetmiyor beni kendime getirmeye...

    işte şimdi tamamen kendimi kaybediyorum, telefon çalıyor, ben yine açmıyorum.

    Kendimde miyim? Birisi kolumdan tutsa, gittiğim yoldan çevirse beni...

    Tam denizin dibindeyim, telefon çalıyor, bu kez bir kaç adım arkamdan bir ses geliyor:

    'Abi, abi aman diyim abi yapma, abi bak telefonun çalıyor abi dur!'

    Tam o anda kolumdan tutuyor bir çocuk. Tanımadığım bir yüz. Çocukla beraber sahilin dibinde yere kapaklanmışız. Çocuk gene konuşuyor:

    'Abi aman diyim ya, düşücen sandım.'

    'Yok kardeşim yok dalmışım, sağolasın.'

    Sonra uzaklaşıyorum ordan hızlıca. Otobüs durağındayım şimdi. ilk gelen otobüse biniyorum. Telefonum gene çalıyor, ben bu sefer açıyorum:

    'Fırat! Nasıl yaptın bunu bana! Nasıl aldattın beni o huuryla! Ne veremedim sana ben? He söyle neden yaptın bunu?!'

    'Sema... Sema... '

    Hiçbirşey diyemiyorum, yutkunuyorum, sadece susmayı becerebiliyorum. Sema susmuyor:

    'Burnundan fitil fitil getiricem! Nerdesin sen? O gürültü ney!? Nerdesin nereye gidiyorsun? Nasıl yaptın bunu bana?!'

    Konuşmanın şiddeti gittikçe azalıyor. Şiddet yerini hüzne bırakıyor. Sema yaşadığı ihanetin acısını çekerken ben pişmanlığımla başbaşayım. O ağladıkça ömrüm kısalıyor...

    'Bana herşeyi yap, ağlama... '

    'Nerdesin sen?'

    'Otobüsteyim... '

    'Nereye Fırat?'

    Ağlaya ağlaya konuşuyoruz...

    'Bilmiyorum. Nereye gittiğimden haberim yok.'

    'Eve git! Salak salak işler yapma!'

    Susuyorum ama Sema susmuyor:

    'Fırat eve git eve git! Bana hesap vermeden hiçbiyere gidemezsin! Eve gitt!'

    Çığlık cığlığayken Sema, 'Özür dilerim.' diyetek kapatıyorum telefonu suratına.

    Nereye gidiyorum ben?

    ...
    ···
   tümünü göster