-
326.
+4 -1Sinem kafasıyla onay verdi ve bi kafeye gittik. Oturduk. Ben herzamanki gibi türk kahvemden yudumluyodum . Mağlesef vücudum acıyodu. Çünkü o hastahanede yattığım 1 ay boyunca hareket etmemiştim. Ama ondan onceki 2 ayda surekli hareket etmisim. Yani o 2 ayi saymiyorum.
Vücüdüm ve kemiklerim çok acıyodu. Ben bunu her adım attığımda hissediyodum ama yorgunluktan olucak ki kafede otururken daha fazla acımaya başladı vücudum. Bende sineme;
-istersen eve gidelim zira kendimi iyi hissetmiyorum.
-(peki. Kalkalım)
Mekandan kalktık ama benim yüricek halim kalmamıştı. Sinem hemen koluma girdi. Yavaş yavaş eve gittik. Evin kapısını caldık ve kapıyı nergiz teyze açtı. Sinem hala benim kolumdaydı. Beni ağır ağır odama zütürdü. Sonra yavaşça beni yatağıma bıraktı. Yorganımı üzerime serdi ve yanıma oturdu.
-(çok teşekkür ederim. Annem dahi benimle konuşamıyo. Çünkü işaret dilini bilmiyo.)
Bu sefer farklı olarak bende işaret diliyle konuştum
-(herzaman güzellik. Şuan pek halim yok ama akşam yine konuşurum seninle.)
Ben bunu diyince yüzü kıpkırmızı oldu. Kafasını salladı ve yine yüzünde o güzel gülümseme belirdi.
Ulan arkadaş ben baya bi zamandır kalbimin bukadar hızlı attığını hissetmedim. Tabi kalbimin carpıntısıyla bende utandım.
başlık yok! burası bom boş!