Hakan: Abi bi sıkıntı mı var?

+Kimse dışarı çıkmasın ne yapıyorsanız yapmaya devam edin

Diyerek fabrikanın arka çıkışına yöneldim. Ayakkabılarımı çıkarıp ağaçlık alana girdim. Ses çıkarmadan ilerleyip beni gözetleyen adamın arkasına sokuldum. Kemerimin arasından bıçağı çıkarıp bacağının arkasına sapladım. Acıyla bağırıp arkasını döndüğü sırada kolumu boğazına sarıp diz üstü çöktürdüm yere.

+Kimsin lan sen?

-Abi kurban olayım bırak beni ben bişey yapmadım.

+Ne arıyorsun lan burada? Neden gözetliyordun bizi?

-Abi vallahi kötü bi niyetim yoktu. Duruyordum öylesine burada.

+(Belinde ki silahı çıkartarak) Bunu da kendini korumak için almıştın herhalde yanına değil mi? Kes sesini beni dinle. Tek bir kere daha sorduğum soruların tam cevabını alamazsam bundan sonra kesilecek yerin bacağın değil boğazın olur. Şimdi söyle bakalım kim, niye gönderdi seni buraya?

-Abi yemin ederim Şevket Bey tuttu beni benim bi günahım yok. Onunla birlikte geldim buraya seni tarif etti bana fabrikadan çıkınca sık kafasına dedi.

+Niye sıkmadın lan o zaman?

-Abi sağ kaşının üstünde yara var dedi sen sigara yakınca parladı göremedim. Sonra da arkanı dönüp içeri girdin. Kurban olayım bırak beni gideyim benim bi günahım yok.

+Seni, beni öldürmeye geldiğin için değil beceriksizliğin yüzünden öldürüyorum.

Deyip bıçağı boğazına soktum. Şevketin hala çığlıkları duyuluyordu dışarıdan. Bıçağı kemerime takıp fabrikadan içeri girdim. Hakan beni bekliyormuş gibi hemen dönüp bana baktı.