0
O gün sabaha kadar uyumadım herkes yarı uyu yarı uyanık haldeydi fakat gözümde zerre uyku yoktu o zaman 22 yaşında olan kuzenim beni balkona çağırdı bi sigara içtik beraber sonra sabaha kadar konuştuk o dedemle olan anılarını anlattı ben anlattım sabaha karşıydı sabah ezanı okundu babaannem o güçsüz dermanı olmayan bacaklarıyla yanımıza geldi sonra ağzından şu cümle döküldü beni dedeniz bu güne kadar hiç dövmedi beni bıraktı gitti şimdi ben onsuz nasıl dayanırım dedi dayanamadım dizlerimin dermanı kesildi sonra sarıldım babaanneme göz yaşlarım nazlanmadi gene yavaş yavaş süzüldü babaannem in omzuna doğru o da ağlıyordu ama bana belli etmiyordu bende ona belli etmiyordum sabah oldu aldık dedemi morg dan güzelce yıkadık kefenledik sonra köye doğru yola çıktık dedem dinci birisi olduğu için eski öğrencileri falan gelmişti sanki mahşer yeri gibiydi çok kalabalıktı köyde ki cami almadı cemaati avlu doldu yetmedi cadde doldu yetmedi çoğu namaz kalamadı zütürdük mezarlığa herkes ben ineceğim diye ısrar etti mezara kimseye veremedim o şerefi indim ilk önce düzelttim yatacağı yeri elimle sonra indirdik amcamla beraber yüzünü açtı amcam dayanamadım ellerimi sakallarında gezdirdim alnından öptüm çok soğuktu dedem ilk defa bana bu kadar soğuktu gözlerimden yaşlar suratına damladı ağlamıyorum dede dedim sanki güler gibi bakıyordu bana gülerdi tabi bayramdan önceki gün arefe günü milletin Arafat da vakte yaptığı gün defnediliyordu o çok severdi bayrami çünkü bütün çocukları gelirdi ama bu bayram herkes bir gün önceden gelmişti