-1
şimdi, düşünün dostlar; evlendiniz..
artık istediğiniz zaman istediğiniz gibi davranamayacaksınız, hep iki kişilik kararlar alacaksınız.
arkadaşınıza gitmek, kalmak, arkadaşınızın gelip sizde kalması falan olmayacak, olsa bile bekarken olduğundan çok daha sıkıntılı olacak.
çift kişilik yatağınızda bir yanınıza koyduğunuz bilgisayar/kitap/evrak vs. gibi şeylerle oyalanırken uyuyakalıp olduğunuz yerde sabaha kadar yatamayacaksınız. çünkü ıvır zıvırınızın durduğu yer size ait değil artık.
yatakta çapraz yatanlar, siz de artık sevdiğiniz gibi yatamayacaksınız.
evde sürekli sizden başka biri daha olacak.
her gün!
istisnasız!
en yalnız kalmak istediğiniz zamanlarda bile!
bunlar küçük şeyler.
düşünün,
arkadaşlarla tatile, yaz aşklarına elveda!
bir daha hiç ilk flört heyecanını yaşayamayacaksınız.
bir daha hiç ilk öpücüğünüz olmayacak.
bir daha başka biriyle yatamayacaksınız.
bir daha hiç barın ucundan birini kesip onunla tanışamayacaksınız.
başkasını beğendiğinizde, bir şeyler hissettiğinizde, hatta aşık bile olmuş olsanız başka birine, suçluluk duyacaksınız.
yalnızca hissettiğiniz duygular için.
bir daha hiç 'ben' olamayacak, hep 'biz' olacaksınız.
'biz' tatile bodruma gideceğiz.
'biz' akşam nevizade'de içeceğiz.
'biz' şu konsere bilet aldık.
'biz' dün akşam erken yemek yedik.
'biz' sabahları yürüyüş yaparız.
'biz' şu diziyi izleriz.
'biz' şunu severiz, bundan nefret ederiz.
'biz' 'biz' 'biz'...
ve siz, 'biz' durumuna geçtiğinizde artık bir birey olmayacaksınız.
siz her yerde, her zaman, herkes için bir 'çift' olacaksınız.
belki bunlar da sizin için katlanılabilir durumlardır.
ama bir süre sonra;
kimse sizi tek başınıza dışarı çağırmak istemeyecek. eşinizi sevmeyen size söylemek istese de yapamayacak ve sonunda sizinle de bağını koparacak.
arkadaş çevreniz değişecek.
bütün arkadaşlarınız ortak olacak.
git gide tek bir kişi gibi davranmaya başlayacaksınız.
huylarınız değişecek, alışkanlıklarınız birbirine karışacak.
git gide birbirinize benzemeye başlayacaksınız, film zevkiniz size ait mi yoksa onun zevkine mi uydunuz unutacaksınız.
değişeceksiniz, ister istemez.
değiştikçe kendinizden uzaklaşacaksınız.
uzaklaştığınızı fark ettiğiniz noktada özleyeceksiniz kendinizi.
bu değişim zaman içinde olmuş olsa da, karşınızdakini suçlayacaksınız içten içe, sizi değiştirdi diye.
derken ipler kopacak git gide.
ayrılma süreci sancılı olacak.
karşı taraf bitirmek istemezse süreç uzayacak.
süreç bitene kadar birlikte olmak istemediğiniz birine karşı sorumlu olacaksınız.
belki aynı yerde kalmak, aynı yatağı paylaşmak zorunda kalacaksınız.
duygularınızın hesabını adliye önünde vereceksiniz.
düşünce suçundan yargılanır gibi..
en yakınınızın bile karışmaya hakkı olmayan duygu ve düşüncelerinize mahkemeler karışacak.
sevgilinizden ayrılmak için avukat tutmak zorunda olduğunuzu düşünün.
tüm bu maddi/manevi yıpratıcı süreç sizi ister istemez etkileyecek.
en sancısız olanı bile, bir alışkanlığa son vermek ne kadar zorsa (sigarayı bırakmak örneğin) o kadar zor olacak.
her şey bittiğinde ise, artık ne çift, ne de tek olacaksınız.
biraz sizden, biraz ondan kalanlarla yabancı ve üzerinize yapışmış bir kişilik..
sigarayı bıraktığı halde, ciğerlerinde sigara içtiği zamanlardan kalan deformasyon yüzünden merdiven çıkarken kesilen biri gibi..
insan ırkının doğasında hem tek eşlilik hem çok eşlilik var diyorlar.
ben katılmıyorum.
insan ırkı tek eşli değildir.
istisnalar kaideyi bozmaz.
sevmek, sevilmek güzel şey elbet.
ama her duygu geçicidir, her heyecan bir gün biter, yerini alışkanlığa bırakır, siz de onun alışkanlık olduğunu kabullenmez ve beyninizde abartırsınız.
aşk, en büyük delüzyondur.
hormonlarınızın oyununa gelip bu masala kapılmayın.
bunu kendinize yapmayın dostlar.