+17
-4
Önemli not: Baslığı geçen gün açmıştım giblenmemiştim şimdi yeniliyorum amacım prim değil birileri okusun belki bi faydamız dokunur aq
Evet beyler nacizane bizzat yaşadığım, gözlemlediğim ve doğruluğuna inandığım tavsiyeleri liste halinde yazmak istiyorum. "Sen kimsin de bize tavsiye vericeksin yarram" dediğinizi duyar gibiyim o yüzden kısaca kendimi tanıtmak istiyorum.
Adımın yaşımın veya saç rengimin bir önemi yok. Bende sizden biriyim, başkalarının hayatlarında figuran olanım. Sizden farklı bir özelliğim yok ama hayatı zıtlıklarımızı gözlemleyerek öğrenmeye çalışan bir kardeşinizim. Sanırım şimdilik bu kadar yeterli.
Listemize başlayalım..
1-Kendinizi tanıyın.
Çok klişe oldu biliyorum ama hayatınızı mantıklı şekilde yaşamanız için olmazsa olmazınız bu olmalı. "ilim ilim bilmektir ... " dizeleriyle başlayan sözü duymuşuzdur çoğumuz veya kişisel gelişim kitaplarındaki "Kendini Tanı" olgusunu görmüşüzdür. Bu kadar önemli olmasa asırlardır bu konu üzerine düşünülmez yazılmaz çizilmezdi beyler. Size şunu yapın bunu yapmayın diyemem ama nacizane şu örneği verebilirim. Aylık gelirinizin 1000 lira olduğunu düşünelim. O 1000 lira sizsiniz beyler. Şimdi her ay 1200 lira harcayalım. Diğer ay -200 içerdeyiz sonra -400 sonra -600 sonra bir bakmışız 5 ay sonunda -1000 olmuş. Sonuç olarak kendimizi tükettik beyler. Bu basit örnek ile bile konunun ehemmiyetini anlarsınız umarım.
2-inanmaya çalışın.
Konu başlığını görüp olayı maneviyata bağlayacağımı düşündünüz belki ama hayır. Sadece inanın dıbına koyim. Başarıya inanın, kadınlara inanın, paraya inanın ne bileyim bi dine inanın ama ne olursa olsun inanın. inanmak gerçekten hayatınıza amaç oluşturur ve yaşadığınızı hissedersiniz dıbına koyim
3-Duygularınızı eğitmeye çalışın.
Bu listedeki belki en zor madde bu olabilir zira çoğumuz duygularımızın esiri değil miyiz beyler? Hangimiz sevdiğinde sapıtmadı veya üzüldüğünde kendini dış dünyaya kapatmadı? Hangimiz mutlu olduğunda kendini kaptırmadı veya hangimiz sevildiğinde havalara uçmadı? istisnasız hepimiz duygularımızı kontrol edememenin doğurduğu sıkıntılardan bir şekilde muzdarip olmuşuzdur. Demem o ki duygularınızı kararında yaşamaya çalışın, ne ekgib ne fazla. Daha güzel bir hayat yaşadığınızı fark edeceksiniz.
4-Karşınızdakinin "insan" olduğunu unutmayın.
Dünyanın en iğrenç insanını getirin aklınıza. Cinayetler tecavüzler hırsızlıklar her bi tak olsun. Ruh halini, yaşam tarzını, düşüncelerini gibtir edin bir anlığına. Temeline indiğimizde o varlık da bir insan değil mi? Aynı atom gruplarından oluşmadık mı amk? Veya o dışladığımız yargıladığımız veya fişlediğimiz insanları bi düşünün. Bize bu hakkı kim verdi? Bakın kendini geliştirme sosyal farkındalık bu özelliklerden bahsetmiyorum. Temelinde insanız diyorum dıbına koyim. Yargılarken aşağılarken ne bileyim kızarken severken hatta söverken bile bu gerçeği unutmamız gerek beyler. Uğruna uzun uzun düşünülmesi gereken bir konu. Tavsiye ederim.
5-Bazı insanları görmezden gelin.
Şimdi insana "insan" gözüyle baktıktan sonra kendimizi düşünmeliyiz. Sonuçta bu hayat bizim ve kendimize en yakın olan insan yine biziz. Ortak kaygı gütmediğimiz veya en basit tabirle hoşlanmadığımız insanları görmezden gelmek, gerçekten yaşamanıza yardımcı olacaktır. Bakın soyutlayın eleştri yapın veya gibtir edin demiyorum. Fikirlerini düşüncelerini kişiliğini görmezden gelin. Direk düşünmeyin abi o adamı. Kaybetmezsiniz üstüne kazanacağınız çok şey olur.
6-Kendinize olan saygınızı kaybetmemeye çalışın.
Evet beyler biz erkekler olarak bu konu gerçekten çok önemlidir. Bir işi yaparken kriterimiz bu olmalı. "Bunu yaparsam kendime olan saygımda bir değişme olur mu?" sorusunu sormaktan çekinmemeliyiz kendimize. Şahsen benim bizzat uygulayıp çok faydasını gördüğüm bir yöntemdir. Bir erkek için özsaygı eşiğini bulmak gerçekten zordur, yaşanmışlık ister tecrübe ister. Ama o eşiği bulup atladığınız an hayatınız çok daha sürekli olacaktır. Bu konuda açık çek veriyorum siz değerli kardeşlerime.
7-Ailevi değerlerinizi yok etmeyin.
Bu söylediğimi anlayabilmeniz için bir AVM ye gidip rastgele bir oyuncakcıya girmeniz gerekiyor. Girdikten sonra oradaki aileleri inceleyin. Bir zamanlar o küçük çocuk sizdiniz beyler. Zaman ne kadar hızlı geçiyor değil mi? Ebeveynlerin çocuklarına nasıl sevgi dolu baktığını farkedin. Kucakladıklarında sarıldıklarında ne hissettiklerini hissetmeye çalışın. Bakın beyler her ne yaşarsanız yaşayın (istisnalar hariç tabii günümüzde tükürmeye değmeyecek anne-babalar var) ailenizi yoksaymayın en azından kalbinizde nefret beslemeyin. Gün gelir mezarında kendi kendimize konusurken buluruz kendimizi. Aman diyeyim dikkat edin.
8-Son olarak "Ölüm"ü aklınızdan çıkarmayın.
Söyleceklerimin maneviyatla gerçekten alakası yok. Bir düşünün beyler. Hangimizin ölümden sonrası hakkında kanıtlı gerçekleri var? Tamamen ihtimal olasılık çerçevesi içinde değil mi? Kimimiz cennet-cehennem olgusunu benimser, kimimiz enerjiye dönüşeceğimizi, kimimiz de başka bedende canlanacağımızı. inanın hepsinin kendilerince mantıklı sebepleri var ve hiçkimse bu sebeplere yıkıcı eleştri yapamaz. Buradaki asıl konu uğruna yaşadığımız hayatın bir gün biteceği ve ilerisinin belirsiz olması gerçeğini aklımızdan çıkarmamamız. Senelerce toplumda yükselmeye çalışıyoruz, kendimizi eğitiyoruz, seviyoruz seviliyoruz çola çocuğa karısıyoruz ve bir gün geliyor bütün bu saydıklarımın artık önemli kalmıyor. Bakın nasıl olsa ölücez diye salın gitsin dıbına koyim demiyorum. Sadece bu gerçeği reddetmeyin ona göre yaşayın.
Bu yazıyı bir çoğunuz görür, bir kaçınız okur, ama sadece biriniz bir şeyler öğrenir ya.. işte o bir kişi benim iyi hissetmeme gerçekten yeter beyler. Seviliyorsunuz
PS: Şimdilik aklıma gelenler bunlar sizlerin yorumlarına düşüncelerine göre ekleme çıkarma yapabilirim.