-1
çocukluğumdan beri gelen kabızlık problemim hala devam ediyordu. Bugün ilk defa yeni bir teknik denedim. 1 çay kaşığı zeytinyağı içmeyi düşündüm. Ama bunun bana yetmeyeceğini düşündüğüm
için 1 bardak zeytinyağını diktim kafaya geçtim bilgisayara. bünyem ilk başlarda tepki vermedi ancak tam da tom ve jerry izlediğim ve tomun jerryi yakalamaya çalıştığı anda salgılanan adrenalin hormonlarıyla beraber, midemde ufak çaplı bir titreşim olarak başlayan olaylar silsilesi bağırsağıma kadar ulaştı, ekrana son bir bakış atıp tuvalete koştum dünyanın en hızlı insanı usain bolt derler ama beni hiç o anda benden başka gören olmamıştı. Yine çocukluğumdan gelen takıntım olan çoraplarımı ve eşofmanımı çıkarma eylemini yaptım . Hemen tuvaletin kapısını hızlı bir el hareketiyle açtım kilodumu sıyırdığım anda gelen ufak bir osuruk darbesi zütümün ışık görmemiş her kıl tanesini havaya kaldırdı. Ardından bağırsağımın derinliklerinden gelen tak taneleri git gide birleşerek koca bir bütünü oluşturuyordu. Bunu hissediyodum. Derhal deliğin tam ortasına nokta atış yaptım ve ağırlığımın %5’ini oluşturacak bir ufaklığı kanalizasyona bıraktım. Daha doğrusu bıraktığımı sanmışım
Gitmiyordu lanet olası atık üzerinde biraz göz gezdirdim ve en son 6 yaşındayken yediğim muz ve hızımı alamayıp yediğim muzun kabukları duruyordu. Ağzım açık kalmıştı bu manzarayı görünce ama tuvalette uçuşan ufak üvezler yüzünden hemen ağzımı kapattım. Emektar tak şişimizi çöp kovasından alıp, Bıraktığım taku değişik geometrik şekillere parçaladım. Lisede öğrendiğim geometri bilgilerimi kullanarak parçaların ağırlık merkezlerine birer delik açtım ve şişi yerine bıraktım. Ardından sifonu açtım ve deliklerden geçen suyun tak parçalarını parçalamasını seyrettim biraz. Ardından
telefonumu elime aldım whatsapta dolaşmaya başladım milletin profil resimlerine bakıp analarına avratlarına sövüp telefonu koydum duvarın kenarına . Yeni bir ufaklık yoldaydı
Yeni gelen ufaklık da oldukça sert bir biçimde geldi. Resmen zütümün deliğinin dağıldığını hissettim. Bu direk ishal şeklinde geldi. Fart Fart etti deliği kapattı. suyu açtım temizledim nevaleyi. Kendi kendime beynimi gibeyim diye konuştum. Ama içimden, çünkü en büyük korkum olan tuvalet penceresinden milletin beni dinlediği hissi yine beni paranoyak yapmıştı. Makatımı yaklaşık 1 dakika kadar hortumla iyice yıkadım. Tam kalkmaya hazırlanıyordum gözüm deliğe ilişti. Tuvaletin deliğinde o beyaz kapaktan olmamasından mütevellit bir şey hareket ediyordu. ilk başta fare sandım ama evim 3. kattaydı bir fare nasıl çıksın buraya kadar amk. dedim. Küçüklükten beri mahlukatlar hakkında sayısız bilgi birikimine sahip olduğumdan bunun yarasa olduğunu anladım. Amk saykosu kanatlarını 3 ay gittiğim vücut geliştirmede sıkça yaptığım dips hareketiyle ustaca harmanlayıp delikten yukarı fırlattı. Direk tavana uçtu manyak. Tavana uçarken az önce üstüne gelen tak parçalarım bu sefer benim üstüme gelmişti. 15-20 saniye dona kaldım. Ondan sonra hemen mutfağa gidip bir tane buzdolabı poşeti aldım. Tekrar tuvalete geldim yarasayı yakalamaya çalıştım boyum uzun olduğundan zorlayıcı olmadı benim için 5 dakikamı aldı sadece iyide atik çıkmıştı bin.
poşetin içine koydum bunu ağzını da hava alacak şekilde poşetin dışarısına konumlandırdım. 2 sene önce ölen kuşum olan sabrinin kafesine koydum. Sabri için 1 dakikalık saygı duruşu yaptıktan sonra sabriye dualar hediye etmeye başladım. ulan sabrii sen gittikten sonra kafesin nelerle muhattap olmaya başladı ahh bir görseydin diyip sabriyi hızlıca hatrıma getirdikten sonra lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Çayımı hazırlayıp yarasamın yanına geldim. Ne yapacağımı düşündüm bu yarasayı öldürsem mi yoksa yaşam alanına tekrardan bıraksam mı diye düşündüm. Biraz zorlayıcı olmuştu bu muhasebe benim için alnımdan soğuk sular damlıyordu. Bir yandan şeytan öldür diyip diğer yandan pek sık rastlamayan iyilik meleğim hayır yapma lütfen onu yaşam alanına geri dönder diyordu.
Hava artık kararmıştı. Bugün yapacaklarım bu kadarla sınırlıydı. Yarasamın acıkmış olacağını düşündüğümden internete yarasalar neler yer diye araştırdım. Halkımızın kertenkelelerin bile neler yediğini yazıp yarasaların neler yediğini yazmaması beni küfrettirdi. Mutfağa gittim dolaptan biraz soğan kabuğu, biraz eti bisküvi biraz da buzdolabından et parçası alıp yarasamın yanına geldim. Kafesin içerisine bıraktım getirdiklerimi yarasamı incelemeye koyuldum. Yarasam diyorum çünkü benim tuvaletimden çıktı amk. Yemiyordu hiç bir şey benim canımı sıktı tekrar gittim mutfağa birşeyler aradım bir tane hamam böceğini gördüm yerde. Şerefsiz yemek yemeye gelmişti beni görünce hareketlendi biraz, kaçmaya çalıştı ocağın altına. Hemen atik bir şekilde yakalayıp bacaklarını söktükten sonra boynunu bir ipe geçirip yarasamın kafesine astım. Yarasaların gündüzleri kör ama geceleri 0.6 mm'lik bir teli gördükleri aklıma geldi. Hemen ışığı kapattım koltuğuma geçip yarasamı izlemeye koyuldum. Paldır küldür sesler geldi dolunayın ışığının yardımıyla yarasanın canlı yem olan hamam böceğini tuttuğu gördüm.
yarasama bugünlük bu kadar macera yeter diyip odama inzivaya çekildim. Yarın yapacaklarımı bir liste haline getirdim. Sabah oldu yarasamı kontrol etmeye gittim. Kafesin tavanına yapışmış bir şekilde duruyordu galiba bu yarasalar gündüzleri kör değil amk. Göz göze geldik bununla. Hemen dünkü hamam böceğinin kaçmaya çalıştığı ocağı kaldırdım altında bir kaç hamam böceğiyle karşılaştım hepsini tutup bir kavanozun içerisine tıktım. Bunlar, bundan sonra yarasamın yiyecekleriydi çünkü. Yarasama kahvaltı niyetine 1 tane hamam böceği sundum büyük bir afiyetle yedi.
Yarasamın başında düşündüm biraz nasıl bir isim koyayım diye. Geçmiş hatıralarımı sentezledim karşıma lise yıllarımdaki hep uykucu olan geceleri sosyal medyada takılan selami geldi. Artık yarasamın ismi selami idi.
rtık senin ismin selami dedim bana mal mal baktı hatta bakmadı bile, yarasa amk bu ne anlasın diye kendi kendime küfrettim. Odama gittim üstümü değiştirdim. Selamiyi alıp dışarı çıktım. Durakta otobüs bekledim. Millet bana deli deli bakıyordu. Hayatınızda hiç yarasa görmediniz mi yeni trend evlerde yarasa beslemek ne kadar çomarsınız demek istedim ama diyemedim. Selamime mahzun bir bakış attım. Otobüsüm geldi kartımı bastım girdim otobüse millet bana deli mi bu amk bakışlarıyla iğnelemeye başladı. Şoför abiyle göz göze geldim ne bu yeğen gibisinden jest mimik yaptı. Bende uzun mesele gibisinden jest mimik yaptım. Yanına oturduğum teyzem bu ne evlat diye sordu ben ise: teyzeciğim bu yarasa yaralı, belediyeyi veterinerlik hizmetlerini aradım açmadı şimdi belediyeye zütürüyorum dedim. Teyze ilk başta yarasama sonra bana bakarak bildiği bütün sureleri okudu. Arkadaki liseli grupları koltuğumun yanına koyduğum selaminin fotoğraflarını çekiyordu hissediyordum. Gülüyodu arada binler.