+263
-18
Ben sadece üzgünüm diyebildim. Koskoca kadın karşımda ağlıyor, ben 18 yaşındayım ve muhatap olduğum duygular karşısında verebileceğim tepkiyi kestiremiyorum. Kalktı gözlerini sildi. Bi çay daha diye sordu. Yok hocam kafi dedim. Ben bunları yarın okulda dağıtırım, sana da zahmet verdim dedi. Rica ederim hocam dedim. Ben de sizden çok özür diliyorum dedim. Gerçekten böyle olması beni çok etkiledi dedim. Senin hatan değildi, o koca sınıfta sanki o şerefsiz varmış karşımda gibi duygularım depreşti, naptıysam engel olamadım, sizin sınıfın derslerine koşa koşa geldim hep, heyecandan ellerim terleyerek. Ama senin o cevabın yüzüme tokat gibi indi. Onun yıllar önce bana beni kandırarak attığı tokadı sen dürüstlüğünle yüzüme bi daha attın. Bunun için sana ne kadar teşekkür etsem az, asıl ben özür dilerim dedi ve beni uğurladı. Eve gidene kadar bu duygusal depremi atlatmaya çalıştım. Ulan biz ne düşündük Zeyna'nın içinden ne çıktı. Utandım biraz. Ertesi gün okulda hiç kimseye bahsetmedim. Hüseyin'e bahsetseydim malafatı durduramaz, kadının duygusal boşluğundan faydalanırdı. O gün aramızda sır gibi kaldı.
Sonra ne mi oldu? Ben mezun oldum ve bir sene sonra alt sınıflardan bi arkadaşın anlattığına göre Deniz hoca evlenmiş. "Olm Deniz hoca yarağın tadına varınca bir yumuşadı bir iyi oldu ki sorma" diye dalga geçerek güldü. Çocuğu neredeyse dövüyordum amk, abisiyle aram iyi olmasa gibecektim ecdadını.
Velhasıl kelam panpalarım, hayatta gördüğünüz her ön yüze aldanmayın, belki arka yüzü bambaşka bir dünyadır.. Hepinizi seviyorum kardeşlerim...
Haa adet yerini bulsun "BU DA BÖYLE BiR ANIMDIR"