O gün öğle arasına kadar tek laf etmedi o bende etmedim. Öğle arasından önce din dersi vardı.

Sin dersinde beni yemeğe zütür bende yemeği ısmarlıyım kızdıysan kendimi affettirmiş olurum dedi.

iyi tamam dedim direk şaşırdı direk kabul etmeme yok mok dememi bekliyordu. Ama ben ona yapacağımı biliyordum.

Neyse öğle arasından sonra bunla bir restoranda gittik sote pilav bide mercimek çorbası içtik yedik üstüne de çay. Yine sigaramı içtim iki dal.

Yemek yerken bunun çenesi açıldı. Eski okulunu arkadaşlarını kim olduğunu falan anlatmaya başladı. Anlattığı kadarıyla ne kaşar nede pelinsuydu ama yinede ona kızgındım ve basit bir ders verecektim.

Benim hakkımda sorduğu her soruyu geçiştirdim üstelediğinde sinirli cevaplar vermeye başladım oda üstlemeyi bırakıp oflayıp pufladı. Neyse hesabı ödemeye gitti bu, döndüğünde geldi geçti karşıma cüzdandan hesabın parasını çıkarıp önüme koydu. Al onu sinirlendirme beni ben ödeyecem dedi.

Bende paraya baktım. Bide ona baktım bak kızım bizde hesabı kız ödemez bu bir. ikincisi biz bir hata işledik mi özür dilemeyiz çünkü dileyince hiçbirşey değişmez. Üç kendimizi paramızla affettiemeye çalışmayız ve son olarak üniversite okumak istesem kendim çalışır hemde okurum benimsin sorun olmaz maddi durum önemli değil kafam basmıyor derslere sadece gördüğün şey bir anlıktı. Dönersin kendin diyip kalktım.

Masada sadece bana bakarak kalmıştı. Bir şey demedi. Ağır abi tavırlarımı düşürmeye çalışıyordu halbuki rol kesmiyordum karakterim böyleydi.