+590
-103
bugün bir arkadaşımla otobüse bindim. babam evin bütün nafakasını (asgari ücretle çalışıyor zaten) içkiye ve iddaaya yatıran bir çomardır. o yüzden pek sevmem kendisini. kendisi de aklı sıra namuslu takılıcam diye bana göz kulak olmaya çalışıyo neymiş kadın dediğin sadece evde oturmalıymış. bu yüzyılda mentalitesine bak.
üniversiteye falan da yollamak istemedi zaten burs kazandım ayda 600 lira alıyorum. öyle fazla bi masrafım olmadığı için tamam ayda 300'ünü veririm dedim ikna oldu (paranın çomarlar üstündeki gücü).
iphone'u da geçen gün katıldığımız boğaziçi üniversitesi ekonomi klübü'nün düzenlediği bi yarışmada birinci olarak kazandım. yarışma yeni bir marka yaratma konsepti üstüne kuruluydu. en beğenilen benim markam oldu
bugün otobüste giderken huur çocuğunun birinden yardım istedim. çünkü hayatımda iphone görmemişim. arkadaşım da bilmiyodu ben de bu puşttan yardım istedim. bu bin telefonu kurcaladı tamam hallettim şarjın artık bitmez dedi ve geri verdi. bu dangalak indikten sonraki 1 saat içinde garip mesajlar almaya başladım sen ne diyosun hacklendin mi falan filan diye. orda anladım bi şeyler döndüğünü.
neyse olay zaten uçuk bi olay olduğundan bütün millet inandı zaten benim yazmadığımı ben de herkese tek tek durumu açıkladım. bu huur çocuğunu kafaya taktım ama. elindeki kitaplardan dershaneye gittiğini düşünüyorum. o dershane çıkışında bizim mahalledekilere bekletip dövdürücem. ecelin geldi huur çocuğu!