+5
inanamamıştım. Leyla’nın annesi karşımdaydı. Üstelik bana yardım ediyordu. Mendil ve sargıyla geldi. Farkında değildim ama heryerim kan içinde kalmıştı. Kan olan yerlerimi mendille sildi.
T-“Üstündekileri çıkart da yıkayayım” dedi. Ben hala ağlıyordum.
b-“Teyze sen benim kızını öldürdüğümü düşünmüyor musun? Bütün köy bana düşmanken sen bana yardım ediyorsun.” dedim.
T-“Senin küçüklüğünü bilirim ben. Her zaman 5 kişi toplanır oyunlar oynardınız” dedi ve ağlamaya başladı. Yaralarıma falan bakmayı bırakmıştı. Zaten ben de ağlıyordum.
T-“Oğlum sen asla bir katil olmazsın. Senin deden köyde kan davalarını kapatan adam. Sen de deden gibiydin. Leyla hep anlatırdı. Küçükken karşınıza yılan çıkmış, tam Leyla’yı sokacakken sen önüne atlamışsın ve hastaneye kaldırmışlardı. Hayatın zar zor kurtulmuştu. Bunu yapan birinin kızımı öldürdüğünü düşünemem” demişti ağlamaklı bir sesle. Daha sonra kapının sesi duyuldu. Biri gelmişti eve. içeri girdiğinde teyzenin üzüntüsünün yerini korku almıştı. Muhtemelen babasıydı. (Leylanın babasına Lb diyeceğim)
Lb-“Hanım bu delikanlı kim? Ve siz neden böyle ağladınız?”
Teyzenin yalan söyleceğini anladım ve teyzenin omuzundan tuttum. Ona kim olduğumu söyleyecektim. Daha fazla kaçmayacaktım.
b-“Adım Bir bine be... ”
Lb-“Bir bine mi? Kızımın katilinin evimde ne işi var.
T-“Bey yapma katil değil o”
Lb-“Sen sus. Çabuk çık dışarı YOKSA VURURUM SENi. Dedene sözüm olmasa çoktan ölmüştün DEFOL!!