/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 376.
    +8
    Herkesin bundan haberi vardı, özellikle planlanmıştı yani bu gece. Acele acele evde çıkışımızdan asla anlamazdı bir şeyler karıştırdığımı. Ne de güzel kaldı öylece tipe bakın (:

    +N... Ne?..
    -Duydun işte, eşim olmanı istiyorum.
    +Sen?
    -Ben.
    +Ben?
    -Sen...
    +Karı koca mı?
    -Evet.

    Bir bana baktı, bir karşıda duran bizimkilere. Herkes pür dikkat Funda'nın ağzından çıkan kelimelere odaklanmıştı, ben bu sürede ayağa kalkıp tam karşısında gözlerinin içine bakıyordum.

    +Ya EVET, EVEET, EVEEEEET!!!

    Kucağıma atlayıp boynuma sarıldı, bacaklarını belime dolayıp. O kadar sıkı sarıldı ki, nefes alamaz oldum. Öpüyor, öpüyor, yüzümün her noktasını defalarca öpüyor. Arada gözyaşlarını koluna silip tekrar devam ediyor buna. Bir süre kaldık öylece kucak kucağa.

    O ara benim sahne aldığım arkadaşlar çalmaya başladı. Ekibi görmeniz lazım, müzik aletini alan cafeye dolmuş. Selim'in işi bu belli, başkası uğraşmaz bu kadar adamı toplamaya. Farklı farklı mekanlarda yer aldığım için, müzik icra eden çevrem de bayağı genişti. Ben deyim otuz, siz deyin kırk kişi hepsi birden benim ona yazdığım şarkıyı okuyorlar... Benim ezgilerimi tanıyordu, dikkat kesildi müziğe. Dinledikçe daha önce dinlemediği bir şarkı olduğunu anladı daha da odaklandı. Her kelimesinde bana baktı, her notasında daha çok sarıldı. Dans ettiğimiz her saniyede gözlerinden yaşlar sel oldu aktı. Onu izledikçe, içimde hissettiklerimi düşündükçe benim de doldu gözlerim.

    Cemil abinin sesi yankılandı mekanda;

    +Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz bu gece. Aslında burada oluşumuzun sebebini Funda hariç hepimiz biliyoruz. Yılar önce bu gün doğmuşsun, iyi ki de doğup buraların yolunu bulmuşsun. Hepimiz seni çok sevdik, çok çabuk kabullendik, ablamız-kardeşimiz-kızımız bildik. Hoş geldin kızım, ailemizin arasına tekrar hoşgeldin. Nice doğum günlerine...

    Koşa koşa Cemil abiye sarıldı Funda. Gerçekten çok yoğun duygular yaşıyordu. Sevinci, mutluluğu, heyecanı... Hepsi doruklardaydı eminim.

    Selim sözü aldı bu sefer;

    +Canımın içi kardeşim, canım kardeşim. Günün birinde ansızı çıkıp geldi buldu bizleri, kol kanat gerdi Cemil abi. Aileyiz diyor ya Cemil abi, hep bunun sayesinde işte. O farkına varmamızı, bu kadar sıkı dostlar olmamızı sağladı. Şimdi diyeceksiniz ki konu Funda, neden Can'ı anlatıyorsun, evet, konu Funda. Biz onu da Can sayesinde tanıdık. Kendi gibi harika bir insanı tanıttı bizlere, aramıza aldı. Bugün hem Funda'nın doğum günü, hem iki kardeşimin en mutlu günlerinin başlangıcı. Allah daim etsin huzurunuzu kardeşlerim benim. Gelin lan buraya ağlatacaksınız beni. (bir yandan ben bir yandan Funda, sarıldık. Sonra Seda sarıldı bize, en son Cemil abi aldı kollarının arasına, yıllardır yaptığı gibi)

    Herkes teker teker ilk önce Funda'nın doğum gününü kutluyor, sonra tebrik ediyorlar bizi.

    Herkes kendi aleminde eğlencesine daldı, yenildi içildi gece boyu. Tam anlamıyla dağıttık yani. Dışarı çıktım sigara içmek için, biraz da başım ağrıdı açıkçası. Yaktım sigaramı duvarın dibine çömeldim ki Funda hiç ses etmeden geldi aynı şekilde oturdu yanıma.

    +Delisin sen...
    -Bunu biliyor olduğunu sanıyordum.
    +Bu kadarını düşünemezdim.
    -Düşünsen bu kadar mutlu edemezdim.

    Sigaramdan bir nefes daha aldım, ayağa kalkıp elini tutup kendime çektim. Kalbim yerinden fırlayacak gibi, damarlarıma hücum eden adrenalin kendimi inanılmaz hissettiriyor. Beline dolandı ellerim, gözlerinde ki titremeyi fark ettim. Benim kadar o da heyecandan ölüyordu. Bir önce ki, bir anlık ve aniden gelişen bir şeydi ama bu sefer kendimi dudaklarında kaybediyordum sevdiğim kadının...

    ilk defa nefeslerimiz birbirine karıştı, ilk defa bu kadar ısındı bedenlerimiz.

    Sabaha kadar eğlendik üzerimizde eşofmanlarla. Bitkin halde evlere dağıldık en son.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster