/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 351.
    +6
    Ellerimiz iki yanda, biz üst üste kaldık öylece oracıkta. Ne ben beklerdim böyle bir şeyi, ne o cesaret edebilmişti şimdiye kadar. Hemen toparlandık, ikimiz de kanepenin iki ucuna oturduk. Yüzlerimiz kızarmıştı. Çok çocukça değil mi sizce de?

    Ben eşyaları yerleştireyim deyip kaçtı hemen pıtı pıtı. Ardından ben gittim odaya. Beraber katladık tüm kıyafetleri, beraber yerleştirdik. Çantaları kaldırdık yerlerine, şimdilik tamamdı o odanın işi. Duvarlarda ki bütün fotoğrafları topladık, tamamen farklı bir şekilde tekrar yerleştirdik. Ama her bir çerçevede ben vardım. Tatil boyunca çektiğimiz bütün fotoğrafları çıkarttırmam lazımdı. Bende getirdim bir kaç çerçeve ama yetmez, daha fazlası lazımdı hatta bize devasa bir albüm gerekiyordu.

    Evi baştan aşağı temizlemeye başladık. Ben pek anlamam zaten, sadece Funda'ya yardım ediyorum. Bez getir Can, suyu değiştir Can, CAAAN DETERJAN NERDEEE. Ne bileyim ben nerde, söyle de getireyim dimi. Ama yook, bulacak Can o istenilen şeyi. Hey Allah'ım. Yorucu ama hoş saatler geçti.

    -Hadi gidelim
    +Nereye?
    -Cafeye tabi nereye olacak.
    +Hazırlanayım bekle
    -Gerek yok hadi gel çabuk. Montunu giy üşüme yeter.
    +Ya dur. Can. Of ne bu acele
    -Hadiiiii
    +Uyuz musun oğlum sen!?
    -Aşığım! Var mı itirazın hatun!?
    +Yiaaa, yerim ama seni ben Caaan.

    Kedi gibi oldu hemen var ya. Hemen bir yumuşamalara, mırlamalar, cilveler falan ama daha ne bekliyoruz biz!

    -Ben gidiyorum, kal sen burada. Bak çıkıyorum, aha da çıktım.
    +Geldim geldim beklesene yaa
    -Koş hadi koş (nasıl gülüyorum ama göreniz. bir montu giyecekti güya, türlü sakarlıklar yaptı panikten. canım benim)
    +Ne bu acele hı, birine bir şey mi oldu
    -Saçmalama öyle bir şey olsa gülebilir miyim ben
    +Yani, o da doğru.
    -Artık bir arabaya ihtiyacımız var farkındasın dimi?
    +Evet, evet de, korkuyorum ben...
    -Sen kullanırsın (gülerek söyledim)
    +OLUR! (havalara uçtu.)

    Araba kullanacağı için değil, kendisi sakin kullanıyor arabayı. En azından o durumda güvende olacağımı düşünüyor işte. Ne diyeyim, haklı sonuçta. Aynı şey ona olsa, bende onun üzerine titrerdim. Yine taksiye bindik, ama Funda'nın bilmediği şey cafede ne beklediğiydi. Bugün doğum günü onun, bunu tabi ki biliyor ama bizimkilerin onu beklediğini bilmiyor. Bakın kızacak bana oraya gidince çünkü hazırlanmasına müsaade etmedim. içeri girdik, her yer süslü püslü, bizimkiler ışıl ışıl bir şeyler takmışlar kafalarına gözlerine falan görür görmez beni bir gülme tuttu. Selim'i görmeniz lazımdı, yaldız kaplanmış maymuna benzemişti, resmen kahkaha atmaya başladım.

    MUTLU YILLAAAAAR!

    Dışarıda tüm cafenin etrafında havaifişekler alev aldı gökyüzüne doğru, içeride konfetiler, maytaplar ışıldadı. Biz üzerimizde eşofmanlar olanları izlerken başımıza yağıyordu patlayan konfetiler. Her yer şıkır şıkır, müzik son ses içimizi kıpırdatıyor. Gökyüzünde yıldızlara yıldız ekliyor fişekler ve ben sevdiğim kadının önünde diz çökmüş şoku atlatmasını bekliyorum...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster