/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 226.
    +8
    Dııııt - Dıııt - ...

    • Dominos?
    -Merhaba, iki orta boy pizza sipariş etmek istiyorum. (-Nasıl yersin? +Nasıl istersen) ince hamurlu iki orta bol malzemos lütfen. Yanında içecek... (sipariş detaylarını bilirsiniz, bitmesi için iki taraf da içinden dua eder)

    Yemeklerimizle beraber içeçekler, ekstralar ve tatlılar da söylendi ve beklemeye başladık. Bu zaman içerisinde evi gezdirdi bana Funda. Fotoğraflarımı gösterdi, hangi tarihte nerede çektiğini falan. Hepsi çok güzeldi, hepsine farklı farklı anılar yüklemişti.

    Biz evi gezmeye dalmışken kapı çaldı.

    • Pizzalarınız efendim, trafikten dolayı biraz geciktim afedersiniz.
    -Teşekkür ederim, sorun değil. Ne kadar?
    • XX.XX TL efendim
    -Buyrun, tekrar teşekkürler kolay gelsin
    • Afiyet olsun, iyi günler
    -iyi günler
    -Fundaaa, masa hazırdır umarım çok acıktım ben.
    +Masa yok, unut masayı. Bu gece benimsin ve dibinden bir saniye ayrılmak istemiyorum. Film açıyorum şimdi, oturduğumuz yerden izlerken yeriz.
    -Harika!

    Gerçekten de aramızdan su sızmıyordu. içime girecek kadar yakınımda duruyordu her saniye. Sanki yıllarda aramızda olan mesafelerin acısını çıkarıyordu. Ben filmi izliyordum pizzamı yerken, o beni izliyordu. Bazen gülümsüyordu fark ediyordum, bazense gözleri dalıp gidiyordu bakışlarında. Utanmasın diye ona pek bakmıyordum ama görebiliyordum yüz ifadelerini. Film falan hikaye aslında, göz ucuyla ben de ona bakıyordum. Çok yavaş yiyordu yemeğini. Yemeğe ayıracağı zamana bile kıyamayıp beni izliyordu. Hoşuma gidiyordu bu hareketi. içim gıcıklanıyordu.

    +Biliyor musun? Ben seni çok seviyorum (kocaman gözlerini bana dikmiş ağzında lokmasını çiğnerken dolu dolu söyledi bunu bana)
    -Emin olabiliyorum, bana da öğretiyorsun sevmeyi zaten.
    +Ve çok özledim seni
    -Yanındayım zaten
    +Ama sarılmadım kaç dakikadır (bir panikle sıkı sıkı sarıldı, her yer içeçek oldu çünkü elimde ki bardağa çarpmıştı)

    Önemsemedi. Bakmadı bile döküldüğüne. ikimiz de ıslandık, ikimiz de battık. Güldüm birden, hiç yoktan bir kahkaha geldi suretime. ilk önce baktı neye gülüyorum diye ama ortada bir şey yoktu, o da güldü. O da bana katıldı kahkahalarda. Sormadı hiç neye gülüyorsun diye, merak da etmediğine eminim. Anlıyorum artık, benimle olan her şey ona güzel geliyordu.
    Yemek aklımızdan uçtu gitti zaten yine, film falan hak getire. Kendi kendine dönüp duruyor televizyonda. Bakakaldım gözlerine. O karnımı ağrıtan kahkahaların arasında birden odaklandım ve öylece kaldım. Çok güzel bakıyordu be. Yıllarca sigaramı içerek izlediğim deniz bile böylesine güzel bir görüntü sergilememişti gözlerime. Dakikalarca kırpamadım gözlerimi. Yanmaya başladıklarını hissediyordum ama bu durumdan kendimi alıkoyamıyordum. Kendimi anlatıyorum size ama o da aynısını yapıyordu. O da umursamadan her şeyi bana bakıyordu. Dedim ya, o kahkahaların arasında birden donup kaldık birbirimize bakarken.

    Aşk...

    Yeni yeni hatırlamaya başladığım bir duygu.

    Aşk...

    Zamana ihtiyaç duymadan insanı ele geçiren bir duygu.

    Aşk en çok da;
    Karşında ki insanla birbirinizi en iyi tanıdığınız zamanlarda doruklara çıkan bir duygu.

    Bir şey yapmak için bir sebep aramanıza gerek kalmıyor. Gözleriniz bir kez denk gelsin yeter. Dünyaları anlatabilirsiniz o bir saniyelik bakışmada.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster