+36
Öğlen olduğunda yine o geldi. Her zamanki gibi oldu ve daha ilginç olan birşey vardı. Onu görünce içimde birşeylerin kıpırdandığını farkettim. Uzun dalgalı saçları, ela gözleri, minik burnu, kiraz dudakları...
Evet beyler. Aşık olmuştum. Daha üç gündür görüyordum ve onu tanımıyordum ama tutulmuştum bir kere.
Yemeklerini bitirdikten sonra patrondan işim var diye izin alıp onları takip etmeye başladım. Hızlı hızlı yürüyorlardı. Anlaşılan biraz geç kalmışlardı. Okullarının yakınına geldiğimizde bir çocuk bunun yanıns geldi ve birşeyi tartışmaya başladılar. Çocuk bunun kolundan tuttu ve kendine çekti. Kız "istemiyorum seni anlamıyomusun" diye bağırdı ve çocuğun elini ittirdi. Çocuk bir kez daha kızın kolunu tuttuğunda benim tepem attı ve gidip çocuğu ittirerek "Geri bas lan" dedim. "Sen kimsin lan amk garsonu" diyince iyice dellendim ve çenesine hayatımda attığım ilk ve en sert yumruğu attım. Çocuk yere yığıldı ve çenesini tutarak "Seninle görüşeceğiz" diyordu...