0
şuku için paylaşmıyorum, belki karı kız ortamında işinize yarar diye, bu sözün niçe tarafından hangi hikayeye istinaden sarfedildiğini anlatıyorum:
ilk önce mitolojideki hikayesini
sunuyorum,
ilk Kadının Yaratılışı
Prometheus'un kurnazlıkla çalarak
insanlara verdiği akıl onları
şımartınca Zeus o zamana kadar
yalnız erkeklerden ibaret olan insan
topluluğuna ceza vermek istedi ve
onlara kadını gönderdi. Zeus ,
oldukça başarılı bir usta olan oğlu
Hephaistos'tan kadını yaratmasını
istedi. Hephaistos babasının isteği
üzerine çamuru su ile yoğurdu ve
görenleri şaşırtacak güzellikte bir
kadın vücudu yarattı.
Olympos'ta oturan tanrıçaların en
güzeli olan ve kendi karısı olan
Aphrodite'in vücudunu model
olarak kullanmıştı. Heykel bitince
onun kalbine ruh yerine bir kıvılcım
koydu. O zaman heykelin gözleri
açıldı . Kolları bacakları kıpırdamaya
ve dudakları konuşmaya başladı.
Onu süslemek için bütün tanrılar ve
tanrıçalar yardım ettiler. Herkes
kendisinden ona bir şey armağan
etti ve ona Rumca "bütün
armağan " anlopps gelen Pndora
adını taktılar. Athena ona güzel bir
kemer, süslü elbiseler verdi. Letafet
perileri Kharites beyaz göğsüne
parlak altın gerdanlık taktılar.
Aphrodite başına güzellikler saçtı.
Güzel saçlı Horalar ilkbahar
çiçekleriyle onu süslediler. Hermes
Pandora' nın kalbine, hıyanet ve
aldatıcı sözler yerleştirdi. Zeus da
ona esrarlı bir kutu armağan etti ve
ona dediki; Sakın verdiğim kutuyu
açma, içindeki iyi şeyler uzaklara
kaçar ve onların yerine fenalıklar
gelir, seni rahatsız ederler. Bu
kutuyu iyi sakla bütün insanların
saadeti ve felaketi bu kutunun
açılıp açılmamasına bağlıdır . Böyle
dedikten sonra baş tanrı ilk kadını
yeryüzüne indirdi ve
Prometheus'un kardeşi
Epimetheus'a gelin olarak gönderdi.
Prometheus kardeşine Zeus'dan hiç
bir şekilde hediye kabul
etmemesini tembih ettiği halde
Pandora'nın güzelliğine hayran
kalan Epimetheus öğüdü tutmadı
ve onunla evlendi.
Pandora da tıpkı tüm kadınlar gibi
doğuştan meraklı olduğunda
dünyaya gelir gelmez kutunun
içinde ne olabileceğini düşünmeye
başladı ve Zeus'un uyarısını
unutarak kutuyu açtı. Kutunun
içindeki hastalık, keder, ıstırap,
yalan, riya gibi insanları rahatsız
edecek ve onları felakete
sürükleyecek ne kadar kötülük
varsa hepsi açılan kutudan kuşlar
gibi uçuştular. Pandora hatasını
anlayarak biraz sonra kutuyu
kapadı ancak kutuya kapatılan
kötülüklerin arasında, insanları
yaşatacak, teselli edecek "ümit" te
vardı. Fakat ümit dışarı çıkamamış
kutuda kalmıştı.. Böylece Zeus ilk
kadını beraberinde kötülüklerle
dolu bir kutuyla yeryüzüne
yollayarak insanlardan intikam
almıştı .
--
Bu mitolojik hikaye'ye istinaden
Nietzsche şu sözleri sarfetmiştir:
Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un
içinde sakladığı bütün kötülükler
dünyaya saçıldığı zaman, orada son
bir kötülük kaldığından kimsenin
haberi olmamıştı: Ümit. O
zamandan beri, yanlışlıkla kutuyu
ve içindeki ümidi iyi şans olarak
yorumladık. Fakat Zeus'un
arzusunun, insanların kendilerini
işkenceye teslim etmeleri olduğunu
unuttuk. Ümit kötülüklerin en
kötüsüdür, çünkü işkenceyi
uzatır.
işte o nedenle
Kutuda kalan son şeyin ümit
olmasının bizi mutlu ettiğini
Oysa o kutuda yalnızca kötülüklerin
bulunduğunu unuttuğumuz
hakkında söyledikleriyle fark
yaratmış
özet:harbiden ümit bütün kötülüklerin anasıymış.
Tümünü Göster