-
51.
+19+Günaydın. Günaydııııın. Yaa uyansana hadiii. Of, CAAN!Tümünü Göster
-Hı, günaydın (boğuk ve anlaşılmaz bir şekilde)
sağa sola bakındın ilk başta, çünkü nihayetinde ben de dün sabahtan beri uyumuyordum her ne kadar Funda kadar olmasa da. Onu beklerken ben uyuyup kalmışım yatağın kenarında ki sandalyede. Funda ile aynı yastığı paylaşmışız düşünebiliyor musunuz? Tabi baba seslenene kadar kendisi kalkmış, hazırlanmıştı bile.
-Ne zaman kendine geldin sen? Neden seslenmedin bana? iyi misin, nasıl hissediyorsun kendini? Çok korkuttun beni haberin var mı!?
+Ya bir dur sakin ol, bir nefes al. Uyandım, çok acıkmışım kalkmak istedim, elimi öyle sıkı tutmuşsun ki ilk başta kalkmak istediğimden emin olmak için biraz düşündüm hatta. (tabi ben kızarırım burda çünkü bunu bilmesini istemezdim, ne derdi bilmiyordum çünkü)
-B.. Ben... Yani, destek olmak için aslında yanlış anl...
+Problem değil (gülümsüyordu) Hem bütün gece kendimi güvende hissetmiştim demek ki nedeni buymuş (hala gülümsüyor)
Tabi ben ne diyeceğimi bilmiyorum bu esnada. Konu değişsin diye hemen kalktım, saçımı başımı düzelteyim diye ama ne gezer. Boynum öyle bir tutulmuş ki sanırsın kafamı olduğu şekilde sabitlemişler.
Benden çıkan acıklı bir ses, Funda'nın "Noolduu" diyerek hemen yaklaşıp boynum ile ilgilenmesi, zamanın yavaşlaması, onun nefesinin yüzüme-boynuma-saçlarıma hükmetmesi... Daha fazla konuşamayacağım çünkü sonrası bende yok...
+Can!.. Hey... CAAAAN!
-H.. Hı? Noldu? (gözüm uzaklara dalmış bir vaziyette)
+Nerelere daldın acaba, bir soru sormuştum.
-Yok bişe dalmışım sadece, ne sormuştun ki?
+On dakikadır boynuna masaj yapıyorum artık ellerim yoruldu, daha iyi misin diye sormuştum.
On dakika mı!? Ne on dakikası ya!? Daha az önce ulaşmamış mıydı nefesi bana? Bir kaç saniye önce yani. Şaka mı yapıyor acaba, yoksa gerçekten zaman ışık hızına mı geçmişti?...
-inanamayacağın kadar süper hissediyorum şu an teşekkür ederim (bir gülümsemişim var ya, ben şaşırdım öylesine coşkulu olmasına)
+Oo, Can bey. Bakıyorum neşeniz yerinde. Uyumak iyi geldi sanırım.
-Seni iyi görmüş olmak bana kendimi iyi hissettirdi. Dün akşam benim yaşadığım korkuyu yaşamış olsaydın anlardın beni.
+Laf çarpmanın sırası değil, hadi gidelim kahvaltı yapalım ben çok acıktım karnım zil çalıyor (gözlerini kocaman açıp bakarken incelen ses tonuyla beraber çıktı bu kelimeler ağzından)
-Tamam, bende acıkmışım zaten gidelim hadi.
Gerekli işlemleri yaptık, kendisine dikkat edeceğinin sözünü aldıktan sonra yola koyulacak iken;
+Merak etmeyin Sema hanım (Sema bizimle ilgilenen doktor hanım), ben kendime dikkat etmesem bile yanımda artık güvenebileceğim biri var. ikinci bir canım var artık, Can...
Neeey? Ne dedin sen? Canım mı dedin? Bana mı? Yok artık abartma sende, kimse bana o şekilde hitap etmez çünkü kimse bana o kadar değer vermez. Ha severler tabi ama muhabbetim iyidir, şarkılarım güzeldir o yüzden severler. Canını emanet edecek kadar sevmezler ki...
başlık yok! burası bom boş!