-
1.
+20Ahmet abi sahilde çay satar elinde termos ile. Severim kendisini, muhabbeti de iyidir karakteri de. Çoğu akşam gelir burada çay içer demleniriz saatlerce. Bir o uzatır sigaradan bir ben. Nefesimizde ki duman yok oldukça gök yüzünde, gülücükler açar Ahmet abimin yüzünde çünkü konuşmaya çok ihtiyacı vardır onun. Yalnız yaşar, ailesi yoktur, evlenmemiş hiç. Bir kere sormuştum, neden dedim be abi, neden evlenmedin hiç. O kadar derin çekti ki o dumanı o sorudan sonra, sanırsın dünya alev aldı Ahmet abinin sigarasının ucunda.Tümünü Göster
Sevmiş birini Ahmet abi, çok sevmiş, deliler gibi. Kendi deyimiyle köpekler gibi sevmiş. Kız da çok severmiş bunu. Anlaşırlarmış da, huyu huyuna suyu suyuna yani. Tabi ben sorular içine boğuluyorum ama tam ağzımı açıyorum, sus diyor bana Ahmet abi, anlatıcam.
Dinliyorum onu ama, insan diyor ki kendi kendine, olur mu öyle şey diye. Olur diyor Ahmet abi, sanki içini okuyor adam. Olur kardeşim olur, her şey gelir hayatta insanın başına. Ölüm de Allah'tan, neşe de, huzur da. Sen sadece onunla yaşamasını bil gerisi gelir diyor. Geliyor gerçekten de. Bütün yaşananlara rağmen günler geçiyor, unutuyor insan her şeyi. Daha doğrusu unuttuğunu zannediyor. Devam ediyor Ahmet abi.
+Köydeyiz o zamanlar. Çok büyük değil ama yine de var bayağı insan işte. Herkes tanır birbirini elbet. Ben de tanıyordum onu, ailesini... Gel zaman git zaman, insan büyüyor be Can, büyüdükçe değişiyor düşünceleri. Önceleri arkadaş bildiğin insanlar, yaşın ilerledikçe başka görünüyorlar gözüne. Duyguların değişiyor en başta be oğlum anla işte. Aşık oluyorsun. Öyle köy yerinde aşk meşk bilmez kimse. Ama tadarsın elbet yine de. Biz de büyüdük işte, yaş ilerledi. Askerden geldiğim seneydi, vardım bir gün eve. Ama bir bilsen, içim kavruluyor onu düşündükçe. Şu çayı kaynarken iç, vallahi buz gibi gelir o derece bir ateş. Seviyorum dedim anama. Biri var yüreğimde. Anlattım anama her şeyi. Olur dedi anam, gelinim derim severim o kızı. Uçtum be Can, mutluluktan uçtum. Sabah olmadı o gece bana. O ay gitmedi ki güneş gelsin yerine. Hava aydınlansın da koşarak varıp sevdiceğime haber vereyim size geleceğiz anamla babamla, hazırlansın anan baban diye. Uyuyamadım. Terledim. Nefes nefese kaldım yattığım yerde. Horozlar ötmeye başladı, gökyüzü aydınlandı, gece yerini gündüze bıraktı nihayet. Kalk dedim ana, kalk bugün benim bayram günüm. Hazırlansın herkes, Ahmet sevdiceğine kavuşacak, düğün dernek kurulacak. Herkes kalktı sonunda işte. Biz onlara gideceğiz ama yine de temizlikler yapıldı dip bucak. Pür pak olduk hepimiz. Akşama doğru düştük yola. Pek uzak değildi evleri ama o yol bitmek bilmedi Can. Ömrümden ömür gitti o yolda. Vardık kapının önüne, bir ahalidir boy gösterdi. Bir kalabalık, bir galeyan...
Diyorum ki, sadece aileler bir görüşecek, ne bu kalabalık. Böyle olmaması lazım ama hadi hayırlısı. Girdik kapıdan içeri, feryatlar figanlar yankılanıyor duvarlar arasında be Can. Anası dizlerini dövüyor, babası yakmış cigarasını ama ciğeriyle değil, kederiyle içiyor.
Yıkıldım be Can. Öldüm ben. Bir saniye içinde hayatımın feri söndü. Aldılar elimden tüm yaşam sevincimi, heyecanımı, mutluluğumu. Yatıyordu be yerde. Cansız bedeni, bembeyaz hareketsiz halde yatıyordu. Dudaklarının kenarından yanaklarına süzülmüş biraz kan, elleri bağlı, korkmuş bir bakış ile tavana dikilmişti gözleri. Ben de ağladım lan, yaş değildi gözlerimden akanlar. Hayatımdı, ruhumdu, her şeyimi ağladım ben o anda. Ben o gün o odada öldüm. Pamuktan beyaz tenine dokunmaya nasıl razı oldu kirli elleri bilmiyorum. Nasıl kıydılar canına onu kirletirken bilmiyorum. Hayat çok garip be oğlum. Vallahi garip. Anlamıyorsun neler yaşanıyor, neler geliyor insanın başına. Öyle işte. Ben sevemedim başka birini. O gözle bakamadım hiç bir kadına. Kimse onun kadar temiz değildi, kimse onun kadar sevdalı değildi. Kimse onun kadar sevemez beni dedim kendime, ben de kimseyi onu sevdiğim kadar sevmedim. Hatta hiç kimseyi birazcık bile sevmedim. Bir kaç resmi var bende, ömrümün sonuna kadar da o resimlere sarılarak uyuyacağım. Ömrümün sonunda, o resimde ki meleğe kavuşup ona sarılıp uyuyacağım...
-Yaktın ciğerimi abi. Kavurdun...
başlık yok! burası bom boş!