-
1.
+19Siyah deri ceketim...
Aslında pek sevmem ben deri ceketleri. Tarz olarak bana uygun değildirler genel olarak ama bu cekete nedense aşığım. Benim değildi zaten, kuzenimden ödünç almıştım zamanında. Hava biraz soğuktu ilk geldiğim sıralar, kıyafet falan hak getire tabi yeni gelmişiz buralara. Al dedi, biraz eskidi ama iyidir, üşütmez seni. Ver dedim lafı olmaz, işimi görsün yeter.
Tabi zaman hızlı geçiyor, bazen öyle bir oluyor ki bir bakmışım haftalar geçmiş ömürden. Ben ise geçen zamanın üzerine bir sigara yakıp denizi izliyorum ay ışığında. Hala vermedim ceketi yani asıl sahibine. Hala bende. Nedendir bilmem arayıp sormadı da o günden beri. Tabi ki görüşüyoruz yüzyüze ama lafını etmedi sağolsun. Belki de canımdan bir insanın eşyası diye sevdim bu ceketi. Ya da siyah bana gerçekten çok yakışıyordu be. Bundan dolayı giyiyorum bunu.
Nasılım biliyor musunuz? Öyle pek fazla saçımı sakalımı kesmem ben. Uzundur her daim ama sakın birbirine karışmış halde itici bir görünümde düşünmeyin. Sabahları saatlerimi harcarım ayna karşısında, o kadar titizim ki dış görünüş konusunda bir kere cafeye geç kalmıştım kendime çeki düzen vereceğim diye. Sağolsun Cemil abi ses etmez öyle konularda.
Neden bu kadar uğraşıyorum biliyor musunuz? Saçım ile, sakalım ile... Çünkü bu benim. Ben buyum. Bu kıllar, bu kaş, bu göz. Burnum, ellerim.. Bu vücut benim ve ben bir insanın karşısına geçtiğim zaman o kişi bunları görüyor. ben onun gözlerine yansıyan görüntüye iyi bakmazsam, o insanlar da bana iyi bakmazlar. Hani şu ilk izlenim olayı vardır ya, hah, tam da o mesele işte.
-Kanka ben çıkıyorum buralar sana emanet!
+Tamamdır kardeşim yarın görüşürüz.
başlık yok! burası bom boş!