+1
Sabah 7 gibi uyandım, esma hala uyuyodu. Esmanın anahtarlarını alıp çıktım. Fırından taze ekmek alıp manava girdim, 2 kilo portakal alıp eve döndüm. Amk hiç bi pembe pijamalı erkek görmediniz. Herkes sığır gibi bana baktı. Neyse, Esma hala uyuyodu. Uyurken ne kadar amk karısı ya. Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım, portakalları sıktım. 2 büyük bardak portakal suyu çıkartıp kalan portakalları poşete geri koyup dolaba attım. Kahvaltıyı hazırlayıp esmayı uyandırmaya gittim. Lan çok tatlı gibcem amk. Yanağına bi öpücük kondurdum ama uyanmadı. Filmlerde okuyodu aq. Neyse, ayağımla ittirerek uyandırdım.
E: nolduu ya
B: kalk hadi kahvaltı yapcaz
E: saat kaç
B: 7.30
E: ya git uyuycaaam
Tekmeleyerek uyandırdım. Elini yüzünü yıkadı. Kahvaltıyı görünce şaşırdı sevindi bi mutlu oldu. 'Neler de yaparmış beniiim turşuuum' falan dedi bi bende sevindim falan. Kahvaltıyı bitirdikten sonra esmaya uzunca sarıldım.
B: senle bi şey konuşmam lazım
E: iyi misin?
B: pek sayılmaz, peşimde polis var.
E: ne tak yedin yine ya, turşu niye hep bi sorun çıkartıyosun.
B: ...
E: turşu ben senin iyiliğini istiyorum biliyosun de mi?
B: (yanaklarını avuçlarımın içine alıp) esmam, seni seviyorum. (ilk kez seni seviyorum dedim lan kıza çok heycanlandım)
E: (şaşırarak) hıı, turşu... ihihih ben de seni seviyoruuum.
Uzunca bi sarılmadan sonra gitmem gerektiğini söyleyip evden çıktım. O güzel dudaklarını öperken ilk defa bu kadar mutlu oldum. Eğer polis gelirse buraya geldiğimi ama polisten kaçtığımı bilmediğini tembihledim. Kıyafetlerim kurumuştu, üstümü giyinip silahı kontrol edip evden çıktım. Yakalanmadan halletmek istediğim bi mesele vardı, hayrigül...