Yavaşca ayapa kalktım, sol gözümü açmakta biraz zorlandıktan sonra iyi kötü açtım. Adamlar bana bakıp gülüyodu, kafam attı. Arabama binip gitmek üzere arabayı geri çevirdiğimde sinirime hakim olamayıp el frenini çektim. Vitesi boşa alıp kontağı kapatmadan elime bi bira şişesi alıp arabadan indim. Adamlar farketmemişti beni. Usulca arkalarına yaklaştım. Bana vurmayan diğer adamın arkasından pat diye kafasına geçirdim. Ağğğh, diyip kafasını tuttu ve bi kaç adım ileri gitti. Diğeri bana doğru döndü ama üstünde bu şankınlık vardı. Hiç beklemeden bira şişesinin elimde kalan kısmını yüzüne doğru savurdum. Yüzünde bi çizik yapmıştım. Yanağını tutunca boşluktan istifade taşaklarına tekmeyi koydum. Amk çocuklarından bi daha dayak yemek istemiyodum. O sırada diğerinin kendine gelmesine fırsat vermeden arkadan sırtına doğru tekme atıp yere düşürdüm. Kendinden geçesine kadar kafasını tekmeledim. Bana yumruk atan hala yerde eli gibinde kıvranıyodu. Onun da kafasını tekmeliyip bayılttıktan sonra sağ züt cebimden çakımı çıkartıp arabalarının lastiklerini patlattım. Gitmeden önce adamlara son kez dönüp baktığımda kafasına bira şişesiyle vurduğum adamın belinde silah olduğunu farkettim. Bi an ya vurulsaydım diye düşünüp korktum ama vurulmamıştım. Silahı alıp arabama kaçtım. Diğer 2 arabadakiler olaydan habersiz içiyodu. Hızlıca şehir merkezine doğru inmeye başladım. Arabanın konsolu uyarı verdi; erişim mesafesi 5 km