0
belki en fazla dört-beş dakika olmuştur, efendim dedi sustum.
Tekrar efendim dedi, dayanamayıp nasılsın dedim. ilk başta sesimi tanımadı sonra tekrar nasılsın papatya deyince kim olduğumu hemen anladı. iyiyim, ya sen? dedi. Sürekli kullandığım sen sevdiğim yalana yine sığınmıştım, "ben hep iyiyim" dedim. Sustu, sustum, sustum daha çok sustu... Sonra özledim kelimesi dudaklarımdan intihar etti.. sustu, sustum, sustum daha çok sustu. Ya sen dedim? Ya sen özledin mi? -Sustu, sustum, sustum daha çok sustu.. O sessizliğe giyindikçe, ben aradığım için utanıyordum. Bu hep bir daha yapmayacağım deyip sürekli tekrarladığımız bir şey gibiydi. Binlerce kez aramayacağım söylerdim, ama parmaklarım yine değerdi telefon tuşlarına sesi huzurdu, sessizliği intihar. Görmek istediğimi söyledim, unut bunu dedi. Peki ya seni? Seni de unutayım mı dedim. Sustu, sustum. Ben onuda benim gibi şuan yalnız olduğuna inanıyordum, çünkü bana aşk yalnızca bir kere kalbe uğrar, ondan başkasını sevemezsin, sadece sevdiğini sanırsın, derdi. "Biliyor musun? Seni hala çok seviyorum" dedim. Ve işte tam o an, arkadan bir ses ona kapa telefonu, yanıma gel sevgilim dedi. Sustu, sustum, sustum daha çok sustu. Konuşacak bir şey kalmamıştı. Telefonu kapadım. O başkasının kollarına gitti, ben ağlamak için, kuytu bir köşeye.