+7
(P:papaz, B: ben)
P: bak evladım hiç bu işe bulaşmayın gidin buradan sizin için hayırlı değil burası
B: benim elimde olan birşey değil papaz efendi
P: o kapıyı açtığınızda iyi şeyler olacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz
B: Ne olacak hiçbir fikrim yok ama bir an önce buradan bana düşen payı alıp tatil bitmeden evime gitmek istiyorum.
P: kendine dikkat et evlat bu işten sonra evine gidemeyebilirsin
cevap vermeden kafamı salladım ve oradan uzaklaştım bir cigara sardım kendime ve tekrar o kayalıkların olduğu yere gittim bu papaz beni ürkütmüştü ikide bir gizemli konuşup duruyordu. Bir an önce şu hoca gelsede şu kapıyı açsa ne oluyorsa olsa diye düşünüyordum. o sırada arazinin yakınına bir araba yaklaşıyordu. Büyük ihtimalle bu hocanın arabasıydı. Tepeden indim ve arazinin girişine doğru ilerlemeye başladım. Hoca tek gelmemişti yanında 2 kişi daha vardı ki bunlar benden yaşça en fazla 4-5 yaş büyüktü ve hocada orta yaşlı birisiydi. Selam verdikten sonra içeriye girdi ve papazı görünce şöyle bir süzdü ama birşey demedi. Dedem olanları anlattı hocaya ve aşağıya doğrru inmeye başladık hoca papaz ile birşeyler konuştu ve papaz kapıyı açtığında hoca gereken duaları okuyacaktı. Papaz malzemelerini aldı ve ritüele başladı. Önce sesini titreterek birşeyler okumaya başladı gittikçe sesi yükseliyordu. Kağıtları kapının önüne dizdi ve tütsüler yaktı ardından sırayla kağıtları ateşe verdi fakat kağıttan çok fazla duman çıkmaya başlamıştı. Bir kağıttan çıkabilecek dumanı düşünün işte ondan çok daha fazlası ve garip kokuyordu duman. Yine toprak titremeye başladı ve kapı hafifçe açıldı sadece 1 insanın sığabileceği kadar açılmıştı. Hoca o sırada birşeyler okuyup bize üflüyordu. hocanın içeriye girip birşeyler yapmasını bekliyordum. Hoca ağzını kapatınca neden içeri girmediğini sordum. Aldığım cevap karşısında gerçekten şaşırmıştım çünkü hoca buraya bizim güvenliğimizi sağlamak için geldiğini söylemişti. Biz bu konuşmayı yaparken papaz içeriye doğru yöneldi ve kapının arkasından birşeyler daha yaptı ardından kapı açıldı iyice ve topraklar dökülmeye başladı. Toprakları temizledik ve önümüzde bir yol vardı. Birkaç odacık vardı yolda sağda ve soldaki odacıkların içinde küçük heykeller ve yer yer altınlar vardı. Papaz kimse heykellere dokunmasın sadece altınları alın ve burayı terkedin dedi. Herkes bunu onayladı ve sadece altınları aldık geriye kalanlara dokunmadık. Altınları büyükçe bir poşete doldurup eve doğru yürümeye başladık.
Tümünü Göster