+11
Derin'in gözleri büyüdü. Anında yüzü kızardı ve kaşları çatıldı. Deniz! Dönüp önde yürüyen Eylül'e baktı. Nasıl söylersin? Neden söyledin? Konuşamam ben şimdi!diye hızla konuştu.
Neden? Utanır mısın?deyip sırıttım. Derin'in utanmasını seviyordum. Kıpkırmızı kalan bir surata kolay kolay rastlayamıyordunuz.
Derin elini koluma geçirdi. Yine bıçak etkisi yaptı. Ciddi ciddi beni dövmeyi seviyorsun!dedim hayretle.
Sırıttı. Söylemiştim. Ama cidden. Yapamam Deniz. Çok korkunç değil mi?dedi iri gözleriyle. Burnu kızarmıştı. Sırıttım.
Korkunç değil. Eylül seni yemez merak etme.
Korktuğum Eylül değil zaten,dedi telaşla. Ben kendimden korkuyorum. Gereksizce fazla kasılıyorum farkında değil misin?
Anlık bir dürtüyle kolumu Derin'in omzuma attım. Cadde üzerindeki herkese haykırmak istiyordum resmen 'O benim!' diye. Ama yemiyordu o kadarı. Derin şaşkınlıkla baktı.
Ne yapıyorsun?
Kasılmanı istemiyorum,dedim yürümeye devam ederken.