-
401.
+10Yatınca burnum tıkandığı için kafamı kaldırdım. Grip olmaktan nefret ediyordum! Işıl beni görünce Ay! Burnun kıpkırmızı kalmış! Grip bir insana bu kadar yakışabilirdi!dedi. Gözlerimi devirdim. Yok artık. Kızın üstüne hapşırsam Ay ne kadar güzel hapşırıyorsun!diyecek.
Dersi zor geçirip teneffüste kendimi dışarıya attım. Açık hava iyi geliyordu. Hava ne kadar soğuk olursa olsun. Bora yanımda gelmişti. Bu çocuğa gün geçtikçe daha da alışıyordum. iyi bir arkadaştı.
Yürümeye devam ederken biri kafamın hizasına bir bardak uzattı. Ihlamur muydu? Evet, ıhlamur. Kafamı eğip bardağı tutan elin sahibine baktım.
Bu bir rüya ya da hayal ise eğer, uyanınca hatırlatın da intihar edeyim.
Derin bir elinde peçete paketi tutmuş, diğer kolunu da havaya kaldırıp elindeki bardağı bana uzatmıştı. Aradaki boy farkı bunu gerektirir.
Gülümsemeden edemedim. Okulda ıhlamur satıyorlar mıydı?dedim bardağı alırken.
''Hayır. Ama Hacer Teyze'ye bir arkadaşımın hasta olduğunu söyledim. Yapıverdi sağ olsun.''
başlık yok! burası bom boş!