/i/Tespit

  1. 1.
    +3
    Gönül almak. Oldukça sert mizaçlı olduğu halde sonradan huyunu değiştiren bir tanıdığım bana şu telkinde bulunmuştu. Bu tür bir kural ilk bakışta hayret uyandırır beyler. Gönül almak, yalancı, koltukçu, dalkavuk olmak demek değil midir? Kuralı yanlış anlamayalım. Bizim kastettiğimiz, yalancılığa düşmeden ve bayağılaşmadan gönül almaktır. Ve bunu mümkün olduğu her durumda uygulamak gerekir. Hemen her zaman da olasıdır bu. Bir tatsız gerçeği, sinirli bir sesle, yüzümüz pancar kesilerek söylediğimiz zaman öfkeye kapılıyoruz demektir; bu tedavi etmesini bilmediğimiz kısa bir hastalıktır; sonradan bu hareketimizi cesaret örneği gibi göstermeye kalkışmamız boşunadır; eğer hareketimiz sonucunda bizim için bir tehlike söz konusu değilse ve bu hareketi önceden tasarlayarak yapmış bulunmuyorsak, cesaret göstermiş olmamız pek kuşkuludur. Bundan şu ahlak kuralını çıkarıyorum: Küstahlık edeceksen güçlü olana karşı et. Ama gerçeği hiç sesini yükseltmeden söylemek, gerçek içinde de övülmeye değer olanı seçmek yeğdir.

    Hemen her şeyde övülecek bir taraf vardır. Çünkü gerçek neden ve etkenler bizim için hep bir bilinmeyen olarak kalır ve kalleşlik yerine sağduyuya, ihtiyatlılık yerine dostluğa başvurmaktan bir zarar görmeyiz. Özellikle gençlerle ilişkilerinizde, tahminden öteye gitmeyen konularda her şeyi iyi yanından alın ve onlara kendilerini kötü göstermeyin; öyle olduklarına inanırlar, çok geçmeden de öyle olurlar; oysa yermek hemen hiçbir zaman işe yaramaz. Örneğin, karşınızdaki burada bir yazarsa, en iyi dizelerini anımsayın ve, ona söyleyin, bir dostunuzsa, yapmadığı kötülüklerden dolayı onu kutlayın.
    ···
   tümünü göster