-
1.
+1 -1112 yıllık iktidarı boyunca dokuz genel ve mahalli seçimi önde tamamlayan Erdoğan, 91 yıllık cumhuriyetin en uzun süre tek başına iktidarda kalan lideri oldu.
ilk yıllarında hem ülke içinde hem de dışarıda reformlarıyla anılan bir Başbakan iken, yıllar içerisinde muhaliflerinin daha sert eleştirileriyle karşılaştı. Ancak bu eleştirilere rağmen tabanından desteği kaybetmedi. Aynı destekle, halk oyuyla seçilen ilk başkan oldu. Peki Erdoğan'ın 12 yıllık iktidarında Türkiye'de neler oldu?
iç siyaset
Demokratikleşme ve AB reformları
Bundan 12 yıl önce 3 Kasım 2002 genel seçimlerini henüz bir yıl önce kurulmuş bir parti olarak kazanan AKP, Türkiye genelinde seçmenden yaklaşık 11 milyon oy aldı. Türkiye’yi başbakan olarak uzun yıllar yönetecek Recep Tayyip Erdoğan ise ilk yıllarında reform vaatlerini hep ön planda tuttu. Hem ülke içinde, hem de uluslararası alanda kabul ve büyük destek gördü.
Avrupa Birliği yönünde ilk günden itibaren attığı adımlar bu kimliği pekiştirdi. Tartışmalarla birlikte gündeme gelen Türk Ceza Kanunu bir yana, ifade özgürlüğü önünde engel olarak görülen 301’in Adalet Bakanlığı'nın iznine bağlanması ve idam cezasının kaldırılması, ayrıca azınlıklarla ilgili adımları olumlu karşılandı.
Basın özgürlüğü: Yıllar geçtikçe eleştirilerin hedefi olmaktan kurtulamadı. Bundan iki yıl öncesinde sayısı 100’ün üzerinde olan tutuklu gazeteciler nedeniyle ağır eleştirilere maruz kaldı. Erdoğan ise hapistekilerin hepsinin gazeteci olmadığını savundu.
Sosyal medya: 17 Aralık "yolsuzluk ve rüşvet" operasyonu sonrası Erdoğan'a, üst düzey politikacı ve işadamlarına ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının da yayımlanmaya başlamasının ardından twitter ve youtube'a erişim engellendi. Erdoğan, yine dünyanın gözünü Türkiye'ye çevirmesine neden olan bu yasağın gelişini "twitter, mwitter hepsinin kökünü kazıyacağız" diyerek duyurmuştu. Yasaklar bir süre sonra kaldırıldı ve sitelere erişim sağlandı.
Hukuk: Yine Türkiye’nin son 5 yılına damgasını vuran Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davalarda adil yargılama hakkının göz ardı edildiği ve hükümetin “cadı avı” yaptığı eleştirileri hakim oldu. Darbe iddiaları ilk başlarda farklı kesimlerce “makul” bir iddia olarak görünse de davalar ilerledikçe bu yargılamalara yönelik tepkiler çoğaldı. Yargının bağımsızlığı uluslararası kuruluşlar tarafından ve yurt içinde sorgulanmistir.
başlık yok! burası bom boş!