0
şimdi de kemal sunal filmleriyle mi tcma'yı açıkliyürsünüz öğretiyi ne hale düşürdünüz yuuuh diyecek cahilleri göz ardı edelim bi an asdasdsadasdas. şimdi şark bülbülü filminde bi sahne var. bul karayı al parayı. hint kumaşı giydirilmiş kütük canlandırılıyor orada -senarist farkında olmasa da eheheh-. mevzu şu. orada sayın bülbül hint kumaşını -persona demiştik buna hatırla- iyi sergiliyor ve kitleyi kandırıyor. kitle hiçbir zaman başarıya ulaşamıyor oysaki sayın bülbül bayağı kendinden emin gözüküp kitleyi gütmüştü. işte demokrasi budur. hiçbir şey bilmeyen cahillerin -kardeşlik cahil lafını hayata dair hakikatleri anlamayanlar için kullanır ama yalnızca o kişi açlık sergiliyorsa eğer hem hayatı anlamayıp hem azmıyorsa sivil der geçerler ezmezler yani şimdi azmayan insan omega değil midir diyebilirsin işte bir nüans noktası daha böyle mal gibi şöyle şordan şöyle bu da bordan böyle eki eki diye olacak bir iş değil matematik değil bu yani o mevzu bahis azmayan şahıs omega değildir belki de öyledir hatta beta bile olabilir belki de olamaz nasıl bir sosyal şartlanmanın içinde bulunduğuna göre değişir yani yapılan güzelliklerin ve iyiliklerin motivasyonunun ne olduğu birisinin beta mı omega mı olduğunu belirler elçi süleyman cinleri itaate almıştı ve cinler elçi süleyman'ın öldüğünü bile farkedemeyecek kadar korkuyorlardı ondan kuran ayetlerine bakın şimdi cinler azmıyor diye omega mı diyeceğiz hepsine eheheh- kitleyi güzel güzel gütmesidir. mallaşmayın saltanat filan da çözüm değildir. çözüm öyle tek başına pat diye gelecek bir şey değildir. tamamen nüanslardan oluşur. çözüm anlayacak -dikkat et körü körüne taklit değil-, sorgulayacak -dikkat et vızzıklama değil-, gereklilikleri farkedecek -yani kazık züte girmeden ne yapılması gerektiğini kestirme meselesi- bir kollektif bilinç yeşertmektir. başlık bunu yapmıştır. bu bilinç elbet büyüyecektir. farklı yollardan da olsa -kimisi hayatı boyunca çektiği eziyetten, kimisi karı kız muhabbetlerinde acı çekmekten, kimisi başlıktan vs vs- kendileri gibi öğretide -hayata dair hakikatlerde- derinleşmiş diğer insanlarla ittifak kuracaklardır. birbirlerine bilmediklerini öğreteceklerdir. tek efendi'nin birbirlerini kardeş kıldığını anlayacaklardır -anlamıyorlarsa hint kumaşı giydirilmiş kütüklerdir çek gibtiri asdasdasdasdas-. işte çözüm budur. karanlıkta, hakikatin aydınlığını yayacak insanlar bunlardır. karşılarına dikilecek geniş ufuklu betaları çürütüp gondikleyecek olan insanlar bunlardır. kendilerini arındırıp güzel işler için uğraşacak insanlar bunlardır. kendini arındırma meselesine dikkat edin. kardeşlik'in parçası olabilmek buradan geçer -bir süre sonra kardeşlik'in organizasyonel yükümlülük olarak arınma işlemine rehberlik edip sana yardım ettiğinden bahsetmiştim ama unutma savaş senindir iyileştirmek senindir mücadele etmek senindir-. çünkü akıl ancak hastalıkların zincirinden kurtulunca kanatlanır -yani aklınla hastalıklarını aşıyorsun ve hastalıkların aşıldıkça da aklın güçleniyor birbirini besleyen bir süreç başlıyor beta için bu yüzden geri dönüş yok aklının kırıntılarını bile açlıklarıyla törpülediği için bu süreç hiç başlayamıyor yazık mı diyeceğim hayır kendi yaptı huur çocuğu artık nasıl aç ve içten pazarlıklı bir zütoşsa kendi kendinin aklını aldı asdasdsadsadasdas-. e aklı işletmeden dini anlamayacağına göre, kardeşlik için en önemli mevzu senin kendini arındırıp arındırmamandır. sürekli bir çaba olmadığı müddetçe sürekli bir ittifak olmayacaktır ve atılacaksın. yani işin özeti bu. peqi ya kardeshlik itaat etmeyenleri atıyorsa eki eki filan. halamın bıyığı olsa amcam olurdu asdasdasdasdasdas. meselenin betalar tarafından vızzıklandığı gibi olmadığı belli olalı çok oldu. bundan sonra isteyen oyalansın. buna olsa olsa aklı bu işlere ermeyenler itibar eder eheheh. e başından beri diyorum abi kardeşlik herkes için değil diye. girmek zorunda değilsin. aramızda kalsın büyük ihtimalle giremeyeceksin ajajajajajajaja.
Tümünü Göster
