+2
selam beyler. geçen yaz üç arkadaşımla birlikte makedonya'daydım. ohrid diye bi şehir var bilen bilir. herkes türkçe biliyor orada neredeyse. her neyse, ohrid gölü'nün kıyısında bir köftecide köfte yerken, yanımıza elindeki şarap şişesiyle, türkçe konuştuğumuzu duyan bir şarapçı dayı geldi. merhaba beyler dedi. merhaba dedik. türkçesi benden iyiydi. sonra aramızda şöyle ilginç bir diyalog geçti:
- ben + şarapçı dayı
+türk müsünüz
-evet
+biz çok severiz türkleri, ben makedon olmama rağmen türkçem iyidir
-dayı neden burada herkes türkçe biliyor?
+neden olacak dıbına koyim o da soru mu, atalarınız geldi burda 400 yıl önce anamızı gibti gitti
bu cümleden sonra iki saniye sessizlik oldu. biz kişneyerek kahkaha atmaya başladık, dayı da içten bir kahkaha atıp yoluna devam etti. beş dakika daha kahkaha atmaya devam ettik. hayatımda aldığım en net ve dürüst cevaptı. gurur mu duysam yoksa gülsem mi bilemedim.
gelenek bozulmasın, bu da böyle bi anımdır.