-
76.
+1Bugün, birbirimize hiç bir zaman gerçek anlamda tutunamasak ta aynı acıya ağlayacaktik. Kızımızı sigmayacagima emin oldugum toprağa koyacaktık. Bir kez olsun kucagimda tutamadığım küçük kızım, şimdi omuzlarimdaydi. Dizlerimde türlü türlü oyunlarla ziplatmam gerekirken, evladimi sirtlamis aile mezarlığımıza doğru ilerliyorduk. Mezarın başında feryatlar kopuyordu. Didem annesine yaslanmıştı ve hiç durmadan ağlıyordu. Demir kusursuz bir metanetle kızım için açılmış olan mezara bakıyordu. Annemse hem ağlıyor hem de birşeyler sayıklıyordu. Bense tek damla gözyaşı dökmeden kizima karşı olan ilk ve son görevimi yerine getiriyordum. Sanki herkesin gözü üzerimdeydi ve kuvvetli bir şekilde ağlamami bekliyorlardı. Bense ağlamak yerine kizima korkmasın diye içimden neler olduğunu anlatıyordm.
"Meleğim korkma sakın bu üzerine attığım şey çikolata. Sen eğer biraz daha büyümüş olsaydın çikolatayı çok sevecektin. Bende sana ömür boyu yetecek kadar çok çikolata veriyorum şimdi. Ben senin babanim. Kendi içine sıkışmış, kendi içinde hayat tarafından yorularak saklanmış bir adamım. Eğer sen hayatta olaaydin her şey daha güzel olabilirdi ama sen olmasanda, baban nefes aldıkça seni hep özlemle yarım kalmışlıkla ve güzel bir gülümsemeyle anımsayacak. Çikolatalar üzerine atılıp bittiğinde, biraz karanlık olacak ortalık. Fakat sen sakın korkma. Sen benim kizimsin baban karanlıktan asla korkmazdi ve sende korkmayacaksin. Allah'a emanet ediyorum ve biliyorum ki güzel kokularla, birbirinden renkli çiçeklerle dolu bir cennet bahçesinde beni bekliyor olacaksın."
başlık yok! burası bom boş!