1. 1.
    +1
    • Başsız kalan Türk milleti ise şöyle yakınıyormuş:
illi millet idim, ilim hani? Kime il kazanıyorum? Kağanlı millet idim, kağanım hani? Hangi kağana işimi gücümü vereceğim?
Böyle deyip Çin kağanına düşman olmuş. Ama, töre, düzen kuramayınca, yine teslim olmuş. Çin kağanı da, kendisine bunca iş gören, güç veren Türk Milletini, yok edeyim, soyunu kurutayım, diye çalışıyormuş. Türk Milleti yok olmaya gidiyormuş.
işte o zaman, üstte Türk Tanrısı, Türk'ün kutlu yer ve su melekleri, Türk Milleti yok olmasın diye, millet olsun diye, babam ilteriş Kağan'ı, annem ilbilge hatunu, göğün tepesinden tutup yukarı kaldırmışlar. Babam Kağan, onyedi erle dışarı çıkmış. Bunu duyan şehirdeki Türkler de "Dışarı çıkıyor" diye haber alınca, dağa çıkmışlar. Dağdakiler de yanına gelmiş, toplanıp yetmiş er olmuşlar. Tanrı güç verdiği için babam kağanın erleri kurt gibi imiş; onlar için düşman koyun gibi imiş. Babam doğuya, batıya çeri sürüp er toplamış. Çoğalmışlar ve yediyüz er olmuşlar.



    • Yediyüz er olup, ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti; cariye olmuş, kul olmuş milleti, töresini ziyan etmiş milleti, atalarımın töresince yeniden düzenlemiş, harekete geçirmiş, yetiştirmiş... 
Babam kağan yedi yıl sefer etmiş, yirmi savaş yapmış. Tanrı yarlıkladığı için başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Onca ili, töreyi kazandıktan sonra da uçmağa varmış (ölmüş).
Babam kağan uçmağa vardığında, özüm sekiz yaşında kaldım. O töre üzerine amucam kağan Taht'a oturdu. Amucam kağan Taht'a oturunca Türk milletini daha da güçlendirdi. Amucam kağan Taht'a oturdukta özüm tigin olduğum için, işimi gücümü ona verdim. Ona yardım ettim. Tanrı yarlıkladıgı için ondört yaşımda Tarduş milleti üzerine Şad (bir unvan) oldum.

    ···
   tümünü göster