+1
..3.02.1970..
Sevgili günlük... Böyle yazınca garip oluyor bütün samimiyetimi yitiriyorum be günlük.
içimdeki şey çığrından çıkıyor gibi hissediyorum. Daha doktora bile gitmedim. Bana ne olduğunu açıklayacak herhangi birinin olduğunu sanmıyorum. Günlerden pazardı, soğuk bir kış gününde biraz olsun temiz hava almak için sokağa çıkmıştım. Tek yaşamak çok zor Cemil ve Haydarın aileleri olduğundan bir başıma dolaşıyordum sokak sokak Ankarayı. Çok belalısı var Ankaranın ipini koparan kabadayı olmuş. Birden polisler çevreledi bütün sokağı insanlara evlerine gidin anonsu yapılıyordu siyasete girmek istemem ama hükümeti kimsenin salladığı yok. Bi önceki sokakta eylem adı altında birkaç insanı rehin almıştı bir takım kişiler polislerde buna karşılık insanlara bu anonsu yapıyordu. Bunu duyduktan sonra ister istemez merak ettim olayın olduğu sokağa doğru ellerim ceplerimde seri ve sinsi adımalrla kendimi farkettirmeden yürüyordum. Polislerin anonsundan dolayı arbede yaşanmasından ötürü beni farketmemişlerdi. Yaklaşık 50 metre vardı yoktu olayın geçtiği bölgeyle aramda bariakt kurmuş bir kaç memur aracının yanındaydım. Eylemcilerin Liderleri elindeki tabancayı elleri bağlı 4 kadına doğrultmuş Ya özgürlük ya ölüm diye haykırıyordu. Salak herifin yaptığı tek şey serserilikti M.Kemal Atatürkün ideolojisini anlamamış bir takım insandan ibaretlerdi. Olayları canlı canlı izlerken kendimden geçiyor gibi hissettim bu esnada çatışmalar başladı. Üstümdeki pardesüyü omuzlarımdan atıp hızla Liderlerinin olduğu tarafa doğru koşmaya başladım polislerin dur emrine karşılık vermedim. Barikat kuran birkaç polis aracının üstünden atlayarak geçtim. Geçmemle birlikte zaman durmuştu. Korkuyordum. Bunu benmi yapmıştım yada herhangi bir güç bana yardımmı ediyordu bilmiyorum. Yerde tepe tepe kar olmasına rağmen hiç üşümüyordum üstümdeki pardesüyüde atmamla birlikte ince bir kazakla sokağın ortasında donmuş insanları izliyordum. Her yürüdğümde zaman kayıyıor gibi hissediyordum sanki ben yürüdkçe akıyordu zaman. Ve o an vazifemin bu olduğuna kanaat getirdim. Ben insanlara yardım etmek için yaratılmıştım. Eylemcilerin yanına hızla yaklaşıp durdum tabancadan çıkan mermi tam alnımın çatında havada asılı kalmıştı. Mermiyi tutup yere attım yerimden kımıldamamaya özen zütererek adamın kafasına gelecek bir kaç yumruk atıp Tabancasını elinden aldım ve tüm eylemcileri ellerinden ve kolundan vurdum. Tabancayı yere attım ve arkamı dönüp koşmaya başladım. Koşmamla birlikte herşey normale dönmüştü Eylemcilerin hepsi ise yere yığılmıştı yüzümün görükmesi ihtimaline karşı eylemcilerin suratındaki maske şeklindeki bez parçasını almayı da ihmal etmemiştim. Tüm gücümle polislerin yanında koşarak uzaklaşıyordum. Ancak bana ateş ettiler. Belimden birkaç kez vurulmama rağmen koşmaya devam ettim. Köşeyi dönüp bir ara sokağa girdim yanında durduğum binanın birinci katında bulunan yangın merdivenlerini farkettim. Bir kaç adım geri gittim koşup zıpladım uzanmayı başarmıştım kendimi çekip çatıya çıktım. Sırtımdan kanlar akıyordu buna rağmen hiç canım acımıyordu Üstümdeki kana bulanmış kazağı çıkardım.Bu güç herneyse göğsümdeki yarayı dahada büyütüyordu V şeklinin altında bir ters V oluşmuştu Bütün gövdem kıpkırmızı bir X işaretine kavuşmuştu ama bu yaranın bana sahip olduğum güçleri verdiğine emindim.. Hava çok soğuktu belliydi her nefes verişimde buram buram buhar yükseliyordu havaya. Kar yağmaya başladı tekrar. Heyecanlı ve ilginç duygular eşliğinde avuçlarımı açıp havaya bakıyordum bir imparator gibi. Tüm gücümle bütün soluğumla enerjimi atarcasına kahkaha atarak çığlık attım Artık benim adım X...
Tümünü Göster