/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Yegorun telefonunu almış yapacağım konuşmayı planlıyordum. Adamı dövüş için çağırsam şansım yoktu, 1,95 boyunda ayıya benzeyen bir adamla çıplak el dövüşemezsiniz. Adamla nasıl bir konuşma yapayım derken 2 gün geçti.
    Yurtta kaldığım zaman boyunca saçlarımı kestirmediğimden saçlarım iyice biçimsizleşmişti. Saçlarımı kestirmek için kuaföre gitmeye karar verdim. Kuaför demişken bu ilkede berber yok saçlar sadece kuaförlerde kesiliyor ve saç kesenlerin %95 i bayan. Yani saçlarınızı kestirmek istediğinizde bizdeki berberlerin dayamaları yerine bayanların göğüslerini suratınıza çarparak saçlarınızı kestirdiğiniz bir ortam 
    Aklınıza hemen fanteziler gelmesi, cinsel bir amaç yok, tamamen iş odaklı çalışılıyor. Alışkın olmayanlar 1-2 seansta alışıyorlar. Tabi birde tüm saç kesenler 20 yaşında çıtır değil sonuçta. 50 yaşında kadınlarda var 
    Neyse kuaföre vardığımda sırada erkek olarak 2 kişi vardı. Biri koltukta diğeri koltukta beklemekteydi. Sıra alıp dışarda sigara içmeye çıktım. Koltukta oturan adam dazlak gözleri çekik, üzerinde deri ceket olan, içeride bile gözlüklerini çıkarmayan bir adam. Korkutucu bir ifadesi var adamın. Adam dışarıya çıkmak için koltuğundan kalktı, kapıdan çıkıp yanıma doğru geldi ve sigara istedi. Sıkıyosa verme  1 dal sigara verdim birde sigarasını yaktım. Konuşmamak için sigarayı atıp içeri geçecektim ki adam Türkçe ismimi sordu !
    Yabancı olduğu aksanından belliydi ama nerden Türkçe biliyor diye merak etmiştim. Adımı söyledim sonra adını sordum. Davut dedi.
    Davut ?
    Nerelisin dediğimde gözlüklerini çıkarıp Türk olduğunu söyledi. Türk derken orta asya türk cumhuriyetlerinden olduğunu ima etmişti. Biraz sohbet ettik, bana türkiyeye 4 defa gittiğini türkleri çok sevdiğini, istanbulu vs anılarından bahsetti. Ne iş yaptığını sorduğumda başkentte büyük bir kumarhanenin güvenlik müdürü olduğunu, bu şehirde yaşlı annesini ziyarete geldiğinden bahsetti. içerideki bayan sıranın davuta geldiğini söylediğinde davut içeriye doğru yürümüş ve ceketini çıkarmak için kollarını kaldırmıştı. Adamın sırtında 2 adet silah gözüme çarptığında korktuğumu söylemeliyim. Aklıma bu ülkenin ne kadar güvenlikten yoksun olduğu geldi. Adamın arkasından bende içeriye girip koltuğa oturdum. Kafada zaten çok az saç olan davut un kalkması max 10 dk sürdü. Giderken yine tokalaştık ve cebinden çıkardığı kartı bana verdi. Sıkıntın olursa beni ara diyerek. Ulan bu ülke şakamı diye düşünürken bayanın nasıl olacak sorusu ile kendime geldim. Traş oldum yurda döndüm, telefonda natalia ile uzun uzun konuştum. Yegor ile konuşacaklarımı tekrar düşünüp karar verdim. Yurdun çatısına çıkıp sessiz bir köşeye geçtim ve numarayı aradım. Karşıdan telefon açıldı.

    --B:Ben
    --Y:Yegor
    B:Alo
    Y:Da
    B: Ben Kitapkurdu
    Y: Sen öldün, sen öldün, 2 güne geliyorum sen öldün….
    B: senin ananı…….. ( burası sinirden Türkçe oldu )

    Yegor karşıdan küfür ediyordu ama anlamıyordum. Adam cidden sinirliydi, bende öyleydim. Karşılıklı küfürleşmemiz 5 dk kadar sürdü. Ben bildiğim tüm rusca küfürleri arka arkaya sıralıyordum ki yanıma Kafkas çocuklar geldi. Telefonu kapattım. Kafkas çocuklar ne olduğu sordular . Boşverin dedim ama sinirimden normal olmadığımı anlamışlardı. Zaten küfürleri rusca etmeye çalıştığım için dışardan çok komik gözüktüğümü tahmin edebiliyordum. içerinden biri sigara uzattı aldım, diğerleri gitti sadece o kaldı.
    ismi Baga.( ilerde kardeş olacağız) Kafkasyadan okumaya gelmiş bir çocuk. Ufak tefek Türkçe öğrenmiş. Sigaralar bitene kadar hiç konuşmadık. Sinirim biraz yatışmıştı, beklemesini söyledim. Aşağıya gidip 2 kahve aldım tekrar yukarı çıktım, kahveyi uzattım teşekkür etti. Kahve ile birlikte bir sigara daha içtik.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster