bi ev aldım bekar adamın yaşayabileceği türden mütevazi birşey.

ev güzeldi planı hoşuma gitmişti.

özellikle 4 oda 1 salon olsun istedim kafamda bazı planlar vardı.

yavaştan eşyaları düzdüm evin bi odasını yatak odası yaptım. zaten mecbur yapacam ayakta uyuyacak halim yok.

yatak odasına en yakın odayı boş bıraktım. taşaklı bi kapı işi yapan herif çağırdım dedim ulan bu odanın kapısını al sök zütür buraya yeniden bi kapı yap. Kilidi elinde bulunan en alengirli kilitlerden olsun. ne istiyosan 500 lira fazlasını verecem en kısa sürede en sağlam şekilde bitir bu işi.

adam ışık hızında yaptı dıbına koyim.

neyse bi odaya iki tane yatak attım gelen giden olursa, olmazda olursa işte yatsınlar orada diye.

geriye kalan bir odayı da çalışma odasıyla dinlenme odası arasında birşey yaptım ki iş güç olunca bilgisayar falan orda uğraşırım olurda migrenim tutarsa geçer orada dinlenirim diye düşündüm ona göre ayarı verdim.

misafir gelirsede salonda ağırlarım diye orayada üç beş parça birşey attım.

bu arada cerende başka aynı şehirde başka bir şantiyede çalışıyor beyler. biliyorum. haberini almışım ama laf ettik söz verdik. bitti dedik.

silmişim kafadan o işi. gönülden silemeyeceğimizi anladık zaten.

gelelim şu resmen zırhlı kapı yaptırdığım odanın meselesine..

yere halıflex döşettim. yatak odamdan küçük ama geri kalan diğer iki odadan büyüktü.

odayı güzelce düzenledim birkaç eşya koydum.

bu arada bi papağan aldım beyler severim papağanları.

iskender papağanı ömürleri uzun oluyor pekekentlerin. hayat arkadaşım olarak onu seçtim.

isminide Kofik koydum. takılıyoruz evde bulunduğum birkaç saatlik dilimde.