+12
Kızlar masaya doğru geldiler, hemen iki sandalye daha ayarladık ve oturdular. Diğerinin kim olduğu ne olduğu umrumda değildi. Sadece O'na odaklanmıştım. Adını öğrendiğimde onun adı Nesrin isminin beynimdeki yerine yerleşiverdi. ismi Cansuydu. Hollanda'dan gelmişlerdi. Orada yaşadıklarını iki senedir yaz için buraya geldiklerini söyledi. Geçen sene nasıl olmuştu da görmemiştim. Cansu tam anlamıyla kusursuzdu. Gözlere zarar verecek kadar güzelliğinin yanında kırık türkçesi ile de inanılmaz tatlıydı. Bizim kızlar da sohbete dahil oldular. Hepsinin modu biraz düşmüş gibiydi sanki. Kız bir anda tüm ilgiyi üzerine toplamıştı. Ama en çok Seray'ın morali bozulmuş gibiydi.
Cansuları masaya Okan davet etmişti ve en çok da o konuşuyordu. Bu durumdan kaynaklı olacaktı ki Seray bir süre sonra çok geç kalmaması gerektiğini söyleyerek kalkmak istedi. Hepimiz biraz şaşırsak ısrar etmemiz bir işe yaramadı. Seray tek başına kafeden ayrıldı. Ben Seray giderken bir an Okan'a baktım. Neden baktığımı anlamıştı, yüzü ile bilmiyorum anldıbına gelen bir ifade ile yanıt verdi.
O gece kalkıncaya kadar sohbet ettik. Cansu bir yana diğer kız da çok tatlı ve samimiydi. Ama bir sorun vardı sanki Cansu ile sürekli Okan konuşuyordu. Böyle olmaması gerekiyordu. Benim de moralim yavaş yavaş bozulmaya başlamış gibiydi. Çok geç olmadan yarın plajda buluşmak üzere sözleşip evlere gitmek üzere ayrıldık. Eve giderken Okan ile tek konuşacağımız konu vardı. Cansu...