+76
-8
1-)Meşhur bir filozofa; ‘Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?’ diye sorulduğunda ‘Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan’ demiş.
2-) incili Çavuş, Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde, elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış. Kral bunları görünce dayanamayıp; ‘Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mı?’ diye sorunca, incili Çavuş; ‘Osmanlılar, adama göre adam gönderirler, Beni de size göndermelerinin hikmeti bu olsa gerek efendim’ cevabını vermiş.
3-) Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon Bonapart‘ı bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek: ‘Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz’ gibi fikirler yürütmeye başlayınca Napolyon: ‘Evet, onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım!
4-) Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz Sultan Selim ona; ‘Sen sır saklamayı bilir misin?’ diye sormuş. Vezir; ‘Evet hünkarım, bilirim’ dediğinde, Yavuz Sultan Selim’de ona; ‘iyi, ben de bilirim.’ diyerek vezirine güzel bir mesaj vermiş.
5-) Şair Bâki’nin kölesi, şarap alıp evine dönerken yolda tebdil-i kıyafet olan padişaha rastlar. Daha doğrusu karşılaşırlar. Padişah sorar:
-Nedir o elindeki?
Zeki olan köle padişahı tanır ve şaşalamadan cevap verir:
-Su!
Padişah:
-Fakat bunun rengi kırmızı!
-Aslında su idi. Ancak saadetlü Sultan’ın huzuruna çıkınca utancından kızardı!
6-) Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken, keşife gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der: Biz de onlara yaklaşıyoruz.