-
26.
+2 -1Telefona baktım. Sırasımı dıbına koyim dedim içimden Pazar günleri ailesiyle vakit geçirdiği için pek aramazdı normalde. Telefonu açtım.Tümünü Göster
B- Alo..
Ş- Sedat
B-Efendim aşkım .
Ş- Bizim ordaki cafede buluşalımmı ?
B- Noldu bişeyinmi var .
Ş- Bişey konuşmak istiyorum seninle.. Hatta direk bizim okulun ordaki parka gel orda oturalım olurmu.
B- Ne konuşucaksın.
Ş- Ya ne soru soruyosun bukadar buluşalım diyorum işte.
B- iyi tamam. Bende evden çıktım yeni geliyorum.
Ş- Görüşürüz.
Şeylanın ses tonu biraz garipti. Birşey olduğunu sezebiliyordum. Telefonu kapattıktan sonra Caferin babasının bakkalına gittim. Adam kendi halinde iyi sessiz sakin bi adamdı (Belkide Cafer gibi oda orsubu çocuğuydu bilemeyiz.) Merhaba muzaffer amca. Cafer nezaman gelir? Dedim. Adamda sanki bunu bekliyor gibi konuşam biter bitmez .Bi işi varmış bugün erkenden çıktı gitti gecede seninle birlikteymiş öyle söyledi. Noldu haberin yokmuydu. Dedi. (he vardı amın oğlu vardı geçen gece söyledi bana .) Bozuntuya vermeden. Biliyodum zaten buluşucaktıkta ondan sordum neyse ben ararım onu dedim çıktım. ilk Şeylayla buluşucaktım ondan sonrada Cafer bininin yanına gidicektim. Şeylayla buluşacağımız parka doğru yola koyuldum vardığımda hala gelmemişti. Bi sigara yaktım .
Başıma gelip geçen olayları ardı ardına düşünüyodum. Etrafımda benide saran birçok şey dönüyordu ama ben hiçbirşeyi bilmiyordum yada anlamıyordum.
Biraz daha bekledikten sonra Şeyla gelmişti. Tekli bankların birinde oturuyorduk.
Aynı günde çok şükür ikinci defa içim huzur kaplamıştı . Ona baktıkça herşeye rağmen Oh bee hayat çok güzel diyebiliyordum. Bir süre susarak birbirimize baktık. en sonunda konuşmaya başladı.
Ş- Sedat ben ilişkimiz hakkında çok fazla düşündükten sonra bir karara vardım.
B- Ne kararıymış bu hayatımın anlamı ?
Ş-Böyle şeyler deme Sedat zora sokuyorsun beni.
B- Anlamıyorum. Şeyla.
Ş- Öncelikle bu kararın sadece bizim iyliğimiz için olduğunu bil. dedi. Bunalrı söylerken gözleri dolmaya başlamıştı. Bende anlamaya başlamıştım az çok ne konuşacağını
B- Açık konuş benimle Şeyla .dedim
Ş- Ayrılmamız gerek Sedat. ikimiz içinde hiçdeğilse bu yıl için en iyisi bu. ne ben seni düşünmekten nede sen benim için uğraşmaktan hiç kendimize derslerimize odaklanamıyoruz .
bir süre sustum olmamasını istiyodum haklıydı sanırım ama cevapsız bıraktım.
Ş- Öyle bakma nolursun. Seni çok seviyorum ama biraz zaman istiyorum .dedi
Bunları söylerken sesi titriyordu ve Ağlamaya başladı.
B- Sen kararını vermişsin... Eğer böyle olucaksa sonumuz. Sen iyi ol yeter... Sen mutlu olucaksan razıyım.
Ağlayarak sarıldı bana. içim titriyordu. Sıkı sıkı sarıldım, öptüm,kokladım doyaya doya sanki son görüşümmüş gibi en ufak zerreme kadar hissetmek istedim onu o an. Kafasını kaldırdı ellerimle gözlerindeki yaşları sildim.
Ş- Bu bir son olmayacak Sedat. dedi.
Gözlerine baktım bir süre. Biliyorum.. dedim Belkide ona nekadar ihtiyacım olduğunu bilseydi gitmezdi ogün benden... Onu ogün son görüşüm olmazdı..
Ağlama ömrüm dedim. Kader... bu böyledir bişey yapamıyoruz. Böyle diye diye kendimizi tükettik işte... Hep biz ağladık ama herkese güldük, onlar ağlamasın diye acıları gece yalnızlıklarına, erteledik, ağzına kadar dolu küllüklerde teselli bulduk, alın sizin olsun gündüzler diyerek inzivaya çekildik. Öksürdük, kustuk, hüngür hüngür ağladık ama tek kelime dahi etmedik. Zira etseydik de kimse anlamazdı yada anlamak işlerine gelmezdi. Ama en güzeli biz adamlar her şeye rağmen sevdiğimize ağlama ömrüm diyecek cesarete sahibiz... Hoşçakal Ömrüm seni ogün son görüşüm olduğunu bilseydim belkide ellerini hiç bırakmazdım. Daha fazla sarılır daha fazla koklardım.
https://www.youtube.com/watch?v=K0376zmqATA
başlık yok! burası bom boş!