-
1.
+5Gece yine ardı arkası kesilmeyecek olaylar serisi başlıyacakmıydı.? Yoksa tatlı bir rüya görüp normal hayatıma devam mı edicektim ? . Şimdi görücektim.Tümünü Göster
Gözlerim kapalıydı ancak açamıyordum heryerim sanki tutulmuştu etraf hastane odaları gibi kokuyordu bilirsiniz şu hastalık gibi olan kokuyu. Başımda sanki annem oğlum nolur bizi bırakma diye ağlıyordu arada seçilmeyen konuşmalar duyuyordum. Bi anda boğularak uyandım. Odamda değildim karanlık bir odadaydım odadının bir penceresi vardı sadece gökyüzü gözüküyordu pencereden ay ışığı odanın içine süzülüyordu vücudum çıplaktı hafif üşüyordum altımda sadece beyaz bir şort vardı. Ayağa kalktım odanın kapısı aralıktı dışarıdan mum ışığına benzer bir ışık hüzmesi görüküyordu. Kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtım içeriye girdim. Yüzü olmayan 3 adam(adamda değil nasıl anlatsam bilemedim cinsiyetleri seçilmiyordu) yanyana kütüklerin üstünde oturuyordu onları görünce ilk bi irkildim ancak hareket etmiyorlardı ve buda içimdeki korkuyu azaltıyordu. Onları incelediğimde kafalarını bana doğru çevirdiler gerçekten yüzlerinde ne göz kaş burun ağız kulak kısacası kafada bulunması gereken uzuvlar ve delikler yoktu saf deriyle kaplıydı. bulunduğum odanın duvarlarına asılı mumlar vardı odayı sadece onlar aydınlatıyordu.(şimdi hatılayınca bile tüylerim diken diken oluyor) . Yanlarından geçip yürümeye başladım odanın sonundaki kapıya doğru yürüdükçe kafalarını bana çevirdiklerini göz ucumla farkediyordum. içimden hatim indirircesine dualar okuyordum.
Odanın çıkış kapısı tahtadandı ama kapı kolu tamamen elmastı. kapıyı açtım hiçbir kapı kilitli değildi diğer odada yine aynı şekilde mumlar yanıyordu duvarlar eski taş tuğlalardandı bu odada ayrı ayrı iki kapı bulunuyordu bir kapının önünde enaz 2.5 metre ayakları ters parmakları olmayan elinde altından zincir zincirin ucundada yine zincire bağlı olan oldukça keskin olduğunu varsaydığım bıçaklar adam siyah giyiliydi ancak siyah dediysemde baktığında adeta uzay kadar derin bir boşluk görüküyordu sanki. yüzü simsiyahtı gözlerinde adeta ateş vardı hiç kıpırdamadan öylece duruyordu ve beni fena halde korkutuyordu. zaten bulduğum ambiyans bile o an ödümün kopmasına sebepti. diğer kapı aralıktı (bu arada dediğim odalarda anlattığımın dışında başka hiçbirşey bulunmuyordu.) Kapıdan içeriye girdim nereden geldiğini seçemediğim beyaz ışıklar gözümü alıyordu odanın ortasında bir kız çocuğu vardı sevimliydi sapsarı saçları masmavi gözleri vardı muhtemel 10 12 yaşında gözüküyordu. üstünde beyaz bir elbise vardı. Hoşgeldin Sedat dedi bana. Sesi kütlesinin aksine boğuk ve kalındı. Nerdeyim ben! diye sordum. Sen kimsin nolur biri bana anlatsın . diye devam ettim korkulu bir ses tonuyla. Öldün dedi bana. Burası ise araf yargılanacaksın daha sonrasındada mutlak kararın yüce allah tarafından verilecek. Öncesinde seni gezdirmem gerekiyor beni takip et dedi. küçük kız yürümemi işaret ederek arkasını döndü arkasını döndüğünde sırtında beyaz güvercin kanatlarından biraz daha iri ve ona ait olduğu bariz olan iki kanat vardı. Yürümeye başladı bense onu takip etmeye başladım. Ne soru sorabildim o anki şaşkınlığımla nede öldüğüme anlam verebildim orasının araf olduğunuda hiç düşünmedim bile. Tek yaptığım şey arkasından yürümek oldu . Sana tek bir yer gösterebilirim buna hazır olmak zorundasın dedi. Ve kapıyı açtı içeriden çığlık sesleri geliyordu buraya dikkat. Heryer alev alev yanıyordu ama karanlıktı... Aklınız almadı demi.. Benimde almıyor. Ama başka türlüde tarif edilmiyor... Elimden tuttu içeriye doğru zütürmeye başladı beni yaklaştıkça başım dönüyordu hissizleşiyordum o an oraya geldiğimden beri nefes almadığımı farkettim. Daha fazla dayanamayıp dizlerimin üstüne çöktüm içeriye girmeden başım iki 70 lik içmiş gibi dönüyordu orada olan biteni seçemiyordum gözüm kararıyordu . Kız beni zorlamadı ayağa kalkmam için . Sakinleş insanoğlu ... dedi ve duraksadı . ama hala kalkamıyordum gözümün kararması körlük boyutuna ulaşmıştı orada son duyduğum şey daha vakit gelmemiş - oldu.
başlık yok! burası bom boş!