/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 476.
    +14 -1
    beyler elimi oynatacak halim yok ama özledim amk sizi, inanılmaz hastayım (inanmayanlara ilaçların fotoğrafını da atayım) amacım bugün çok yazmaktı hatta bitirebilirsem bitirmekti ama kısmet olmadı, yazabildiğim kadar yazıcam yine, devam ediyorum...

    Nesrin ile birlikte olmaya başladığımızdan beri birbirimize isimlerimiz ile hitap ederdik. Böyle bir şey söylemiş olmam benim için ne kadar önemliyse, onun için de bir o kadar şaşırtıcı olmuştu sanıyorum. Tepki vermeden bir süre bana kitlendi, cevap vermiyordu. Bunu söylememin hoşuna gitmediğini düşünmüştüm. Bakışlarını benden çekti, elimdeki yara ile ilgilenmeye devam ederken bende seni seviyorum dedi. Utanmıştı, yüzüme bakmadan söylese de beni öylesine etkilemişti ki, sanki biraz önce hiçbir şey yaşanmamışcasına tüm sinirim geçmişti.

    Biz kendi içimizde farklı duygular yaşasak da, bu olayın da bir bedeli olacaktı bana elbette. Çok geçmeden bizim sınıftan biri geldi ve hocanın beni çağırdığını söyledi. Hoca derse girmek için sınıfa gelmiş, sınıfın ve Çağdaş'ın durumunu çoktan öğrenmişti. Nesrin'i orada bırakıp sınıfa doğru ilerledim. içeri girdiğimde hoca doğal olarak sinirden deliriyordu. Çağdaş'ı ve beni kolumdan tuttuğu gibi müdür yardımcısının odasına zütürdü.

    Hoca, odaya gidinceye kadar özellikle bana saydırıyordu. içeri girdik, olayı müdür yardımcısına bildiği kadar anlattı ve ne yaparsanız yapın bunlara diyerek derse gideceğini söyledi ve çıktı. Müdür yardımcısı, önce Çağdaş'ın kanayan kafası ile ilgilenmeye başladı. Nöbetçi öğrenciyi çağırarak, sağlık odası tarzı bir yere gitmesini ordan da yanına gelmesini söyledi.

    Müdür yardımcısı ile tek kalmıştık. Anlat nedir bu durum dedi. Hem evdekilere haber gidecek diye korkuyor, hem de utanıyordum. Utanmamın sebebi, yanına gittiğimiz müdür yardımcısının Nalan hoca olmasıydı. Nalan hoca daha önce de bahsettiğim gibi, Nesrin'in annesi ile tanışıyorlardı. Olayı anlatmaya başladım, tüm detayları vermesem de Çağdaş'ın nasıl bir işe giriştiğini anlattım. Nalan hoca, Nesrin'in annesinin geldiği günü kastederek, geçen gün seninle tanıştık çok şaşırttın beni, düzgün bir öğrenci imajı vardı senin için kafamda dedi.

    Nesrin'in annesi Nalan hocaya geliş sebebini anlatmıştı, o yüzden bana çok kızamadığını düşünüyordum. Benimle ilgili iyi düşünceleri olduğu belliydi. Hocam evdekilere haber gitmesin ben camın parasını yarın getirir, Çağdaşla da konuşurum uzamaz bu konu dedim.

    Al çantanı eve git dedi, bugün sınavım olduğunu söyleyince gir sınavına o zaman en ufak bir şey duyarsam bu olayı da katıp uzaklaştırırım okuldan dedi ve kapıyı gösterdi. Ucuz atlatmıştık, okulda çok daha büyük olaylar olduğu için de bizim bu kavgamız belki de Nalan hoca için önemsiz gelmişti. Sınıfa gittim, içeri girmek için kapıyı çaldım ama hoca, çık dışarı serselerileri dersimde istemiyorum dedi. Çıktım bahçeye oturdum, bir sonraki dersi beklemeye başladım. Ders vakti geldi, sınava girdik olaysız bir şekilde okuldan çıktım. Nalan hoca Çağdaş'ı da korkutmuş olacaktı ki hiç sesini çıkarmadan derslere girdi. Çıkışta Nesrin ile bu sefer okulun kapısında buluşup evlere dağıldık. Artık saklanacak bir şey kalmamıştı, herkesin durumdan haberi vardı.

    Her şey iyi güzeldi ama Çağdaş Nesrin ile beraber olduğumuzu nasıl öğrenmişti, ona söylememiştim daha doğrusu kimseye. Bu kadar saklamaya çalışırken ve uzun süre de başarılı olduğumuzu düşünürken bunun öğrenilmesi beni çok şaşırtmıştı, merak ediyordum. Öğrendim ama Çağdaş'tan değil, zaten ilk bilen Çağdaş değilmiş...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Panpa devam hadi ya
      ···
   tümünü göster