/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +2
    Part 24

    24 Kasım provaları öğlen olacaktı. ilk prova sadece tanışma olmuştu. Tanışma tamamlandı herkes dağıldı. Ben hemen kantine geçtim. Bizim çocuklar kesin gelmiştir diye. Kantine doğru uzaktan yaklaşırken camın kenarında Sema ve Burağı gördüm. Biraz samimi oturuyorlardı. Hızlı adımlar atarken bir anda yavaşlamıştım.

    Duvarın dibine geçip izlemeye başladım. Fazla samimi tavırlar beni son derece rahatsız etmişti. Beyler. O manzaradan sonra beynime kan ulaşmadığını hissettim lakin sakin olmam gerekiyordu. Yavaş yavaş kantine giriş yaptım. Uzaktan beni görünce birbirlerinden uzaklaştılar. Burak bana baktı:

    ‘Vaay abi hoş geldin kaç zaman oldu görüşemiyoruz be…’

    Alaylı bir gülüşle cevap verdim:

    ‘Semaya ayırdığın vaktini bana ayırırsan görüşebiliriz kardeşim..’ dedim. Kızardı. Sema bana hiç bakmıyordu. Sanki çok normal şeyler yaşanıyormuş gibi bir tavır sergiliyordu. Neler olduğunu anlayamıyordum. Sonra işi şakaya döktük diğer çocuklar gelince.

    iki masa kapatıp gitar çalmaya başladım. Herkes ordaydı. Burak yanımdaydı Sema karşımdaydı. Bir ara karmaşa esnasında gitarı elimden bıraktım. O kadar kalabalıktıki kimse kimseyi nerdeyse duyamıyordu. Burağa seslendim:

    ‘Burak! Abi telefonunu versene bi ya evi aramam lazım bende hiç kontör kalmamış.’ Dedim.

    Plan yapmamıştım beyler, sadece ve sadece o an saniyeler içerisinde oldu tüm bunlar. Bir anda böyle bir şey uydurup Burağın telefonuna bakmak geldi içimden. Tereddüt etmeden çıkarıp verdi Burak telefonunu.

    Kantinden uzaklaştım. Gürültü bahanesiyle. Burağın onun mesajlarına girmek için telefonunu aldığımı anlamaması gerekiyordu. Annemi arayarak tuvalete doğru çıktım. Konuştuktan sonra telefonu kapattım.

    Ellerim tir tir titriyordu. Kantinde gördüğüm manzaradan önce de birkaç şeye şahit olmuştum ama hiç şüphelenmemiştim. Lan Burak bu! Olur mu böyle bir şey? Yaparlar mı lan bana bunu? Yapmazlardı elbette! Olamazdı yediremezdim. Hatta şüpheye düşmek bile beni üzmüştü. Kendimi suçlamıştım. Tüm bu düşünceler kafamdan geçerken kantine geri döndüm. Mesajlara girmedim. Saçmalama dedim kendi kendime. Yapamazlar böyle bir şey.

    Merdivenlerden aşağı doğru inerken tam kantinin kapısına yaklaşmak üzereydim. Geri döndüm koşa koşa. Tuvalete girdim. Mesajları açtım…

    Keşke açmasaydım! Keşke görmeseydim! Keşke hiç bulaşmasaydım!

    …..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster