-
26.
+3Gün boyu onun hayaliyle yaşardım. Her Mutlu olduğum üzüldüğüm değişik bir şey gördüğüm bir anda keşke o da burda olsa derdim. Şahit olduğum her olay ona anlatılacak bir anıydı benim için. Sanki kendi hayatımın başrolünde o oynuyordu. Bu sırada kavgalarda devam ediyordu. Kavgalar ayrılmalar görüşemediğimiz için daha uzundu. Hatta sanki o daha az önemsiyordu bizi. Artık düzeleceğimize inancının kalmadığından mı yoksa Mutlu olmadığından mı yoksa başka bir sebepten dolayı mı bilmiyorum. Ama bi uzaklaşmıştı benden sanki. Ama ben öyle seviyordum ki sözlük ondan başka şansım yoktu benim mutsuz bile olsam onunla mutsuz olacaktım. Onunla mutsuzluk bile güzeldi lan. O ağır konuşurdu hep. Çok sert olurdu birden parlardı. Ben de evet çok hata yapıyordum küfür ediyordum bağırıyor çağırıyordum. Bi düzeltememiştim bu huyumu ama illaki düzelirdik bi yerde düzelmek zorundaydık. Çünkü söz vermiştik be. Bedenimin her hücresiyle inandığım kutsal bir sözdü ve onunla ben mutsuzken de hep mutluydum. Neyse gene konuşmaya hevesli bi şekilde eve geldim Leyla'ya yazdım. Leyla soğuk konuşuyodu benimle. Ben de mutsuz sandım onu neşelendirmeye çalışıyorum yapmadığım şebeklik kalmadı ama kız buz gibi arkadaş. Dedim ki şakasına sen bıktın mı benden evet diye cevap verdi. Dünya başıma yıkılmıştı ağır konuşmalarına senden bıktımlara senden nefret ediyorumlara lanet olsun seni sevdiğim günlere laflarını duymaktan alışığım ama genelde kavga esnasında derdi onları ve kalbimi kırmak için yapardı hep. Ama bu kez ciddiydi ve hiçbir suçum yoktu. Kavga bile etmemiştik
başlık yok! burası bom boş!