+12
Sabah uyanıp telefona bakmamla artık o geziden bir hayır gelmeyeceğini anladım. Ebrudan onlarca mesaj ve cevapsız arama gelmişti. Mesajları açıp tek tek okudum. Dün gece belli ki şüphelenmiş ve Nesrin'in telefonunu gizliden almış, bizim günlerdir olan tüm konuşmalarımızı, ve daha kötüsü dün akşam Ebruya yazarken Nesrinle konuşmalarımızın hepsini okumuş.
Ebruya uyandığımı aşağı inmesini yazdım. iner inmez sayıp sövmeye başladı. Sustum beyler, bişey demek gelmedi içimden. O bana saydırırken aklıma Nesrin geldi sadece. Onunla ne olmuştu acaba, ne durumdaydı şu an.
Ebru bana giydirdikten sonra, diğer arkadaşlarının yanına gitti. Tabi orada olayın kritiği yapılıyor. Hem ben hem Nesrin ordaki en berbat insanlar olarak konuşuluyorduk.
Sabah tabi ben uyanmadan olaylar patlak vermiş, Nesrin ve Ebrunun odalarını ayırmışlar. Sadece onu öğrenebildim ilk aşamada. Yüzümü kızartıp Nesrin'e ne yapıyorsun konuşalım mı diye mesaj attım. Nesrin odasından çıkmıyor hiçbir aktiviteye katılmıyordu. Ben böyle olsun istemezdim benim yüzümden olan size oldu nasıl düzeltebilirim bilmiyorum yazdı.
Kızın hiçbir suçu yok her haltı ben yaptım halen benim yüzümden oldu diyor diye düşünüyorum. Böyle daha iyi oldu, seninle konuşmak istiyorum desem de, olayların daha da büyümemesi için konuşmayı kabul etmedi, gidinceye kadar da odasından çıkmadı...
Dönüş günü gelmişti. 2 minibüs olduğu için Ebru Nesrin ve ben üçlüsünden 2'si mecburen aynı minibüste olacaktı. Onların kavgalı olması nedeniyle ikisi ayrı arabalara bindiler. Ben de Nesrin'in bindiği minibüse geçtim. Zaten Ebru ve arkadaşları düşman gibi bakıyorlardı. Yola çıktık...