10. Franklin Richards

Franklin’in en büyük günahı, öncesinde CJ gibi bir karakterin olmasıydı şüphesiz, ama kendisini bu denli aşağıya koyuyor olmamızın bir diğer sebebi de GTA V’in senaryo bakımından serinin en zayıf üyelerinden biri olması. Senaryonun en büyük problemi zaten karakterlerin çoğunlukla silik olmasıydı, Franklin’in de canı biraz yanıyordu bu meseleden. Sempatikti ve bize San Andreas havaları veriyordu; o yüzden buraya koyduk, ama karakterizasyon olarak üçlünün en geride kalanıydı.

9. Victor Vance

Vice City Stories’in ana karakterinin Victor Vance olacağı açıklanınca ilk tepkim “kim?” olmuştu, sanki bütün GTA karakterlerini önceden tanıyormuşuz gibi. Ama bu isim bir yerlerden tanıdık geliyordu sanki. Arkadaşımın durumu açıklamasıyla uyandım mevzuya. Victor… Vance? Lance Vance? Evet, Vic Vice City’nin açılışında ölen o kardeşti işte. Vice City Stories de o kardeş hikayesinin üzerine çok gidiyordu zaten. iyi de yapıyordu. ilginçti hakikaten Vic ve Lance’in ilişkisinin gelişmesini görmek.

8. Michael De Santa

GTA V’in üç ana karakterinden ikincisini de listeye sekiz numaradan sokuyoruz. Michael’ın hikayesi, genel olarak ailesinin yarattığı problemler ve onun ailesine yaşattığı sıkıntılar üzerinden ilerliyordu ki; dürüst olalım, hiçbir GTA oyununda ana karakterinin yaptığı işin ailesine yarattığı sonuçları bu yönüyle incelememiştik. ilginç bir dinamik vardı Michael ve şımarık ailesi arasında. Ama en ilginci şüphesiz Michael’ın Trevor ile olan kimyası, ilişkisiydi. ikili arasındaki nefret dolu bromance, oyunun en parlak anlarından biriydi.

7. Toni Cipriani

Toni Cipriani, neresinden bakarsanız bakın, GTA III’te klagib bir italyan mafya babasıydı. Şişman, sinirli, takım elbiseleri klagib… O yüzden onu daha fit ve daha genç görmek Liberty City Stories’in en keyifli taraflarından biriydi hakikaten. Oyunun kendisi San Andreas’tan sonra çıkmak gibi bir günaha sahip olduğundan pek çok kişiye geriye doğru atılmış bir adım gibi geldi, fakat Toni’nin yükseliş hikayesi yine de görülmeye değer olduğundan hafızalarda net bir yer bırakmıştı çoktan.

6. Claude Speed

Hesapta Claude aynı zamanda GTA 2’nin de ana karakteri, ama biz onu buraya GTA III’teki hâliyle koyduk. Listemizde ağzını hiç açmayan tek karakter o, Johnny haricinde başka bir GTA oyununda gözüken tek ana karakter de o. Pek çoğumuz için ilk başta GTA’nın ne olduğunu sembolize eden karakter de oydu. Çok özel bir karakter Claude Speed, zira herhalde video oyunu tarihinde hiç kelime etmeden bu kadar ikonik olabilen çok az karakter vardır onun gibi… Öhöm, Dr. Freeman mı dediniz? Tamam canım o da var…

5. Carl “CJ” Johnson

Gelmiş geçmiş en sevdiği oyunlar arasında San Andreas’ın çok parlak bir yer kapladığı bir insan evladı olarak uzun süre CJ’i daha yukarıya koymak istedim, ama neticesinde içerisinde bulundukları oyunları değil, karakterlerin kendilerini sıralıyoruz. Ve bu şekilde koyduğum kriterlere bakınca, CJ’in çok kritik bir kusuru vardı: Pasiflik. CJ San Andreas oyunu boyunca kendi başına gelen şeylere sadece tepki verip durdu. Oyun sonunda CJ’in sahip olduğu neredeyse hiçbir şey kendi inisiyatifiyle oluşmuş şeyler değil, her biri ya Kendl, ya Wu Zi, ya Cesar ya da Toreno’nun ona yaptırdığı şeyler, ki bu da bağlamından çıkardığınızda zayıf bir karakter çıkartıyor ortaya.

4. Johnny Klebitz

Johnny Klebitz havalı bir karakterdi. Gerçekten. Bir kere bir motogiblet çetesinin lideri olmak havalı bir şey. Bildiğim kadarıyla Johnny GTA ana karakterleri arasında bu konuda bir istisna. Genelde GTA oyunlarında suç dünyasının diplerinden başlayıp tepelerine doğru tırmanırız, kendi çetemizin ya sevilmeyen ya sayılmayan üyesiyizdir, ama Klebitz öyle değildi. Hayır, zaten adamın çetesi motogiblet çetesi arkadaşlar. Daha bir şey söylememe gerek var mı hakikaten?

3. Tommy Vercetti

Hepimiz hasta olmuştuk Tommy Vercetti’ye. Hepimiz. istisnasız. Bizi bu kadar çeken neydi bilmiyoruz, o iğrenç Hawaii gömleği mi? Boynuna taktığı zincir mi? Ne olursa olsun pişik olmuş gibi apış arasını aça aça Vice City’yi adımlaması mı yoksa paçalarından akan maço karakteri mi? Muhtemelen cevap bunların bir kombinasyonuydu, fakat telefonu açıp Sonny’ye “malları kaybettim” dediği ilk andan itibaren Tommy bizim için dokunulmaz bir karakterdi. O yüzden de üç numarada.

2. Trevor Philips

Franklin onuncu, Michael sekizinci sıradayken Trevor neden ikinci sırada; hem de yazının başında uzun uzun GTA V’in hikayesini neden yetersiz bulduğumu anlatmışken? Cevap çok basit. Trevor, GTA’nın ta kendisiydi. Bir GTA oyuncusu olarak yıllardır sergilediğimiz her türlü kaotik davranış Trevor’da vücut bulmuştu resmen. Bir şekilde, Trevor ile birlikte yaptığınız her türlü standart GTA saçmalamaları -arabayı kenara çekip etrafı taramak, alakasız bir sniper noktası bulup milleti vurmak, insanların arabalarına rastgele bomba atmak- hikaye içerisinde de mantık kazanıyordu, çünkü Trevor bunları hakikaten de yapabilecek bir adamdı. Üstelik de gerçekten deliydi yahu…

1. Niko Bellic

E yani. GTA V’e nasıl serinin en silik senaryolarından biri dediysek, GTA IV’ü de o yüzden sabaha kadar övmemiz gerekiyor. Uzun süre konusuyla alakalı filmleri (The Godfather, Scarface, Boyz n the Hood) apardıktan sonra Houser biraderler GTA IV ile birlikte özgün bir hikaye yazmaya girişmişlerdi. Sonunda çıkarttıkları şey, savaştan kaçmaya çalışırken kendisini yine ölüm ve kanın ortasında bulan bir adamın dokunaklı hikayesiydi. Anlayacağınız Niko Bellic sadece GTA tarihinin en iyi karakteri değil, en özgünü ve en olgunu da aynı zamanda…
(ALINTIDIR)
Ama yine de o Tommy ve CJ'in yeri ayrı be abi o adamlar iyiydi.