1. 1.
    0
    O ara zagor içerden çıktı. Sonra bi' duyduk; kaçmış bunLar. Altı ay mı bi sene mi; kayıp. Hep rüyalarıma girerdi huur. O gün dükkana gelişini hiç unutamadım. Benimkine bile dokunamaz oldum. Sonra bi' daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş Zagor: biri polis, ikisinin de gırtlağını kesmiş. Karakolda beş gün beş gece işkence buna. Arkadaşlarının öcünü alıyorlar. Kaltağa da öyle... Önce öldü dediler Zagor’a, sonra komalık. Ankara’da oluyor bunLar. Bizimki bi' gün çıkageldi mahalleye. Zagor içerde, en iyisinden müebbet. Bi' sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyor. Önce tanıyamadım. Anlayınca içim cız etti. Cız etti de ne? Tornavida yemiş gibi oldum. Çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bi' surat... Ama bu sefer başka güzel huur. Oranın şarkıları gibi. Kalktı böyle, dimdik konuşmaya başladı. Dedi "para lazım, çok para." Zagor’a avukat tutacakmış. "ilerde öderim" dedi. Esnafız ya bizde, “nasıl?” diye sormuş bulunduk. "huurluk yaparım" dedi, "istersen metresin olurum." içime bi' şey oturdu ağlamaya başladım, ama ne ağlamak! işte o gün bu günden beri bu huuryla tam yirmi yıl geçti.
    ···
   tümünü göster