0
dıbına kodugumun angutu bizim yüzbaşı kamuflajı koğuşçuya vermiş makinede yıkansın diye çocuklar o şekilde elde etmişler.
Ayrıca yüzbaşı (bölük komutanı) ve yanında başçavuş (bölük astsubayı) her ikisinin de odasına bir topuk selamı vererek dalmak serbestti. Normalde hiyerarşiye göre odalara girilir yani önce astsubaya gitmen gerekir ama bizim orada bu durum uygulanmıyordu yani dikkat edilmiyordu pek. Dolayısıyla yüzbaşıyla istediğin an astsubaya uğramadan konuşabilirdin. Neden geldin demezdi. Ben o bölüğün eğitim çavuşu olarak zaten heriflerle (Yüzbaşı ve astsb) sürekli muhatap oluyordum. Onların emriyle milleti zaten ben eğitiyordum. Bunun yanında daha başka yan görevlerim de vardı.
Ben değil diğer usta askerler ve erler de aynı şekilde derdi olan yüzbaşıya giderdi. Yüzbaşı biraz sinsi yüze gülüp arkadan giben bi adam olmak dısında sert biri de değildi.
Ayrıca bizim yüzbaşı beni gördüğü yerde de hal hatır sorardı napıyorsun filan der geçerdi. Sabah sporunu da genellikle ben, canı isteyince astsb üstçavuş bazen de yüzbaşı kendisi yaptırırdı.
Paşa mı bu gavat neden yanına yaklaşılamasın?
Senin dediğin şey yarbay ve albaydan yukarısı için geçerli. Belki bazı yerlerde binbaşı. Askerle mecbur kalmadıkça onlar muhatap olmaz. Bir de bazı ezik teğmenler filan kendilerini bir tak sanıp allah gibi gezerler ama bize kısa döneme sökmez. Uzun dönem veletlere söker ben mahkemede adamın zütünü gibtiririm. gibtiremezsem askerden sonra yakalar karısının gözü önünde zütünden giberim. Onu bilirler O yüzden bana karşı bir yanlış olmadı.
Ha bir de acemi birliklerinde senin gibi bedelli acemi askerler ve bedelsiz acemiler yüzbaşı ve astsubayla 1 kelime bile konuşmadan acemilikleri biter. Onların komutanı kısa dönem çavuş ve onbaşılardır hatta usta erlerdir.
gibtir git şimdi dıbına koduğumun bedellisi.