3 yaşındayken annem çalıştığı için beni yuvaya vermiş doğal olarak. Yuvadan bi tane arkadaşım vardı. Adı Su benim ilk arkadaşım oydu zaten. Herşey güzel gidiyordu. Yuvayı beraber bitirdik ilkokuluda öyle liseye geldik tabi belli bi yaşa geldik 14 en çok kanımızon kaynadığı dönemler bilirsiniz ben o dönemlerde
tabi arkadaşlıktan öte Su ya aşık olmaya başladım ama Su ya söyleyemedim. Çünkü 3 yaşından beridir arkadaşım ve onu kaybetmek istemiyordum. Hani az bir süre değil. Normal arkadaş gibi devam ediyor
duk. Sonra lise 1 in ikinci döneminde bir gün bana yazdı bi çocuk gördüm çok yakışıklı diye. Tabi kaldım böyle bişey diyemedim falan ama düşündüm böyle birşeyi bana söylediğine göre bana karşı birşey beslemediğini anladım ve onun mutlu olmasını istediğim için onlara destek oldum. Aralarını ben yapar oldum istemeye istemeye. Sürekli ortamda bulunmam gerekti.

Sonra 1 yıl devam ettiler. O bir yıl ben ister istemez uzaklaştım çünlü onlar bir çift ve brnim onların yanında olmam doğru değildi. Çünkü ben Su yu sevuyordum ve onun şuan sevgilisi vardı. Sonra bişey oldu çocuk Su ya vurdu kavga ettiler ve ben yanındaydım. Tabi ben çıldırdım çocuğun üstüne atladım ağzını burnunu kırdım. En son hatırladığım kadarıyla gözümün dönmesiyle birlikte çocuğun kafasını kışlık botla eziyordum.

Baya ugraştık felan. Sonra Su benle bu olay yüzünden 5 ay konuşmadı nolursa olsun böylr bişey yapmaman gerekirdi diye.

Kendini yakacak derecede. O beş ayda benim icin ölüm gibi geçti. Sonra ben dayanamadım suyu aldım karşıma zaten aileleriyle görüstüğüm için kapısını çaldım eve girdim. Zaten istediğim gibi girip çıkabiliyordum. Odasına geçebilirmiyiz dedim. Bişey konuşucam dedim tabi dediler gittim ve herşeyi baştan sona anlattım. Çok şaşırdı beklediğimin tersinde tepki verdi. Ve o an beni çok mutlu etti. ilişkiye başladık okadar mutluyduki tahmin bile edemezsiniz. Yani.bir iliskide olabilecek her şeyin en iyisiyle gidiyorduk. Annesi babası beni damadım diye severdi o derece beni seviyorlardı.

Sonra bundan 6 yıl önce 1 Aralık 2010 da asla unutmam Su yun dogum günü. Hastaydı 18 ine gircekti tabi ben dururmuyum artık 18 ine gircek diye yüzük aldım hani evlenme teklifi edicektim. Sonda telefonu aradım napıyorsun hayatım diye. Hastayım çok kötüyüm ateşim var dedi. Dedim seni görmek istiyorum bugün doğum günün seninle 1 saat olsun vakit geçirmek istiyorum. Geliyimmi size dedim. Bize gelme çok kalabalık dedi. Dışarıya cıkmaya çalışırım annemler izin vermiyor ama belki sen ararsan izin verirler dedi. Tamam o zaman ararım dedim aradım. Annesi actı işte dedim böyle böyle görmek istiyorum evde kalabalık nolursunuz 1 saat gormek için izin verin dedim. onlarda izin verdi işte Sonra merter de oturuyordu o. Ben beylikdüzünde oturuyorum iste bakırköyde buluşucaktık. Ben bakırköy meydanda bekliyorum. Hazırlandı minibuse bindi Gelirken bindiği minibuse belediye otobüsü çarptı. Bi kişi hayatını kaybetti. O da Su ydu

Direk ölmedi. Bana haber geldiginde hastaneye kaldırıyolardı. Tabi ben Bakırköy meydandan oraya nasıl koştum hatırlamıyorum bile. Ben gittigimde ambulans daha gelmemişti. Ambulansı getirdiler hala nefes alıyordu. Sedyeyle zütürürken bende yanındaydım. Ve bana söylediği son şey nolursa olsun seni herzaman cok sevdim ve senden tek bişey istiyorum

SAKIN ÜZÜLME HAYAT ÇOK GÜZEL MERT dedi.
son sözleri oldu hayattaki. Son sözlerini koluma dövme yaptırdım.

Okuduğunuz için hepinize tesekkür ederim.

Edit:Necati Zeoon Akçay yayınında bi kardesimiz anlatmıstı bende yazayım dedim.