Beyler şimdi size asla çözülemeycek bir paradoks anlatıyorum...

Kadın erkek eşitliği nedir hepiniz bilmektesiniz. Oraya hiç girmeyecdğim. Benim gireceğim konu bu işin aslında çözümsüz bir konu olduğu...

ilk olarak evlilik konusunu ele alalım.En çağdaşından en cahiline kadar tüm ailelerde isteme merasimi vardır.Bu organizasyonda sorulan en baş sorular "oğlunuz ne iş yapıyor? ,alkolü kumarı var mı? evi arabası var mı ? vb... "Siz hiç kızınız ne iş yapıyor ya da kızınızın evi arabası var mı diye bir soru duydunuz mu?
Duyamazsınız çünkü her kavgada kadın erkek eşitliğini savunan o kız evlilik zamanı geldiğinde işsiz olabilir evi olmayabilir ve bu ona çok normal gelir ama erkek olabilir mi???

ikinci konu olarak erkeğin çalışması eve bakması bu kadar normalken kadınların çalışması karşısında beklediği övgü.Övgü derken "çalışan kadın " ibaresi bile ne kadar vurgulu baksanıza... Siz hiç "ÇALIŞAN ERKEK" diye bi övgüsel ifade duydunuz mu?

Siz hiç tehlike anında önce kadınlar ve çocuklar anonsuna karşı çıkan bir kadın gördünüz mü.Çocukları tenzih ederek soruyorum Neden öncelik var. Yangında ölüm derecemiz aynı değil mi?Ben neden bekliyorum neden önce kadınlar çıkıyor.

Son olarakta eşitlik anlamı güçten değil düşünceden gelir biliyorum.Ama bence kadınlar bu eşitlik olayında biraz çifte standart uyguluyorlar.Şiddet ,taciz , tecavüz olaylarını tabi ki bunların dışında tutuyorum.Ben normal gündelik yaşamdan kesitler verdim sadece.