Ertesi gün babam hırs yapmış. gün doğmadan kalkmış bütün camlara kapılara tahta çakmış amk. dedi bu eve artık sinek bile giremez. üç kutu sinek ilacıda depoladık her ihtimale karşı. sonra içimiz rahat oturduk kahvaltıya annem eve güneş ışığı nasıl girecek diye yakınıyor. babam dedi dert ettiğin şeye bak. bütün ışıkları yak gitsin. elektirik kaçak zaten. babama hayranım amk. sonra bi baktık çatı sallanıyor. tuvaletden sesler gelmeye başladı. dedim baba nasıl sıçmışsan boruları tıkamışsın. tuvaletin kapısı kırıldı içeri yüzlerce baykuş girdi. her yer mektup amk. birini rastgele elime aldım baktım arkasında draco malfoy yazıyor. bağırdım dedim birini yanlış getirmişsiniz. baykuşun biri aldı elimden mektupu teşekkür eder gibi kafasını salladı çıktı gitti. babam almış eline sinek ilacını etrafına sıkıyor. gerizekalı adam.
Akşam oldu bi sigara içiyim diye çıktım bahçeye. yaktım sigaramı baktım bahçe duvarının üstünde kedinin teki bana bakıyor. bi süre giblemedim. baktım bu hala bakıyor kıl oldum amk. hareket falan yapıyorum gitmiyor. aldım yerden taşı fırlattım bunun kafasına bu miyav diye bağırıp aşşağıya düştü. sonra yaşlı bi kadının bağırış sesini duydum amk. sigarayı attım içeri girdim. baktım kapı çaldı. açtım kapıyı ak sakallı bir dede. bu dedi ben albus dumbledore. bi an heyecanla duraksadım. adam resmen parlıyor amk. sonra bozuk para yok diyip kapıyı kapadım yüzüne. hahaha. gittim içeri oturdum koltuğa. baktım kapı kırıldı adam içeri girdi amk. ben hogwarts cadıcılık ve büyücülük okulunun müdürü albus dumbledore bu ne cürret diye bağırıyor.